“Çağdaş Küresel medeniyet Anlamı/Gelişimi/Konumu”
Çağdaş Küreselleştirilen İngiliz-Yahudî Medeniyeti
Merhûm Şaban Teoman Duralı‘nın başlıkta belirtilen bu kitabının (dergâh yayınları:209, Birinci Baskı:2000) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı.
” ‘Küreselleşme‘ kavramı, ilk defa yeryüzünün her yanında hayatı etkileyip, belirleyen bir medeniyet anlayışı olarak “insanoğlu”nun karşısında iktisadî, siyasî ve kültürel yönleri olan bu çok boyutlu sürece karşı ideolojik kuşkular da var. Sanayileşme, kapitalist ekonomi, modernleşme, sekülarizm, liberal demokrasiye dayalı yeni bir siyasî kültür, iktisadî alanda millî devletlerin sonu, devlet dışı ilişki ve iletişim ağları, kompleks ve karşılıklı ticarî bağımlılık, kültürel değer kaymaları ve bu anlayışların yeryüzündeki insanların farkında olmaları. ‘Küreselleşme‘ modernleşme sürecinin bir kırılması mı, bir sürekliliği mi?
‘Küreselleşme’ kavramının isim babası olduğu ileri sürülen sosyolog Roland Robertson’a göre küreselleşme: “Dünyanın sıkıştırılması ve bir bütün olduğu şuurunun artmasıdır.” Tasmanya’da Prof. Malcolm Waters’a göre de küreselleşme “Toplumsal ve kültürel düzenlemeler üzerindeki coğrafya ile ilgili sınırların ortadan kalkma süreci ve insanların da bu sürecin farkında olmaları”dır. Günümüzdeki önceliği; okyanuslar ötesi coğrafî keşifler, Hıristiyanlığın kapitalizmin gelişmesine paralel yaygınlık kazanması, sanayi devrimi, sömürgeci hareketler, bir sanayi mamülünün dünyanın her yanında alınıp / satılması, Avrupa kültürünün evrenselleşmesi, makinanın ezici üstünlüğüne iletişim araçlarının üstünlüğünün de katılması sağlanmıştır. Bu evrede mal ve hizmet ticareti, finans piyasaları, özel teşebbüs ve mülkiyet gibi kapitalist kurumlar küresel ölçekte faaliyet göstermekte, mübadeleler gerçekleşmekte, millî devletler milletler arası kapitalizmin pençesine düşmektedir. “Küreselleşme” modernlikten kopuş olmayıp, süreklilik arzeden ileri bir modernleşmedir. (…)
Ülkemizde fikir hareketlerinin cılızlığı, felsefî düşüncenin Batı aktarmacılığına dayandığı günümüzde, Teoman Duralı millî kimliğimizi ve düşünce dünyamızı yeniden inşa etme cehdi içindedir. Bu eserle de Çağdaş Küresel Medeniyetin adlandırılması, anlamı, konumu, tarihi ve sistemik yönden tahlili yapılmakta, küreselleştirilen medeniyetin kaynakları incelenmektedir. Küreselleşme humması ile karşı karşıya kaldığımız tehlikeli gidişten kurtulmak, sahip olduğumuz değerlere, Büyük Kitabın ve Büyük “Muallim”in öğretisine sarılarak mümkün olacaktır.” (DERGÂH YAYINLARI’nın SUNUŞ’undan)
No Comments