“Devletin siyasette seçimi Batılılaşma olunca Türk milletinin efendiliğine son verilmiştir.”

 

İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portali İsmet Özel Köşesi’nde “ALIN TERİ GÖZ NURU ” üst-başlığı altında çıkan “Usanç, Bıkıntı, Gınâ gelmek” başlıklı ve 11 Cemaziyelahir 1443 (14 Ocak 2022) tarihli yazısının (http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?Id=105&KatId=7) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar (onlardan yazının ikinci paragrafından bir cümle de bu yazının başlığını teşkil ediyor) oluşturacak bu yazıyı.

“(…) Nihayette Diyar-ı Rûm’un Dar-ül İslâm haline gelmesi Türkleri kendi topraklarının efendisi olma rütbesine yükseltti. Bizim bize benzeyişimiz işte bilhassa bu sebepledir. Ne mağlup olmak, ne de mağlup görünmek isteriz. (…)

Yalnız Türklerin değil, bütün dünyanın baş belâsı kapitalizm garbın afakını çelik zırhlı duvarın sarmasıyla günümüzün bütün hastalıkları ıstırap verici rotasına oturmuştur. Yani antik çağdan beri hükmünü yürüten malî hegemonya sanayileşme sayesinde eskisine nispetle daha boyun eğdirici bir karakter kazandı. (…) Bir zat Türkler müstemleke ahalisi olmadı dediyse aynı zat aynı zamanda Türklerin kendi topraklarının efendisi olduğunu söylemiştir. (…)

(…) Toplumu bir millet olarak görme fikrinden bizi tarih içinde uzaklaştırmış olan nedir? Önce üç devlet sınıfından gerçek dayanak bildiğimiz ilmiye sınıfını fesada uğrattık. III. Selim saltanatında devlet işlerinin İslâm’a uyup uymadığı ölçütü yok edildi. Yani şah idik şahbaz olduk. (…)

Zihinlere devletin söylediği dinin dediğidir fikri rapt edilince muhteva buharlaşıp gitti. Neden böyle oldu? Niçin hayatın bize mânâlı gelmesine gücümüz yetmiyor? Çünkü Batılılaşma mesafe kat ettikçe sadece dar gelirliler değil, siyasi olduğu kadar ekonomik iniş çıkışlardan makam ve servet edinenler de günü kurtarmaktan daha ilerisine güç yetiremez oldu.(…) Tahsil görmüş insanlar ifsat edilmemiş olsaydı gündemimizi Türk topraklarının asıl sahipleri tayin edecekti. (…)

(…) Ben yazı hayatım boyunca önce yoldaş sonra yol deyip durdum. Zihnin dumûra uğradığı ortamda modernleşmenin göz boyayan dekorları abideler olarak görülecektir. (…) Kâinatı çekip çevirenin Allah olduğu şuuruna yapışmış yaşamak acı verse de vazgeçemeyeceğimiz bir şey.  (…)
Dünyada sadece acı var. Acıyla savaşma iradesidir sıkılmış yumruğumuzu gevşetmeyen. Sevmekten gına getirmedik. (…)”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked