Erken Dönem Nakşibendî Geleneğinde İbn Arabî’nin Yansımaları

 

Prof. Dr. Hamid ALGAR’ın NAKŞİBENDÎLİK isimli, insan yayınları’ndan birinci baskısı 2007’de, genişletilmiş üçüncü baskısı (dijital) 2012’de çıkmış bu eserin (Çevirenler : Cüneyd Köksal, Ethem Cebecioğlu, İsmail Taşpınar, Kemal Kahraman, Nebi Mehdiyev, Nurullah Koltaş, Zeynep Özbek) ERKEN DÖNEM NAKŞİBENDÎ GELENEĞİNDE İBN ARABÎ’NİN YANSIMALARI başlıklı bölümünden yapacağım bazı alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı:

“İbn Arabî’nin hemen hemen evrensel bir yayılıma sahip olan öğreti ve kavramlarından etkilenmeyişi bakımından Nakşibendî tarîkatının istisnâî bir durum teşkil ettiği çoğu zaman kabul edilen bir şeydir. (dipnot: mesela bkz. Marjian mole, “Autour de Dare Mansour”, Revue des Etudes Islamiques, 1959, s. 56, n. 110. Yine aynı yazarın bkz . Les Mistiques Musulmans, Paris, 1982, s. 107-108,117.)

İbn Arabî hâlâ çoğu kez hemen hemen sapkın; ahlâkî ve hukûkî kayıtlardan âzade bir sistemin savunucusu olarak kabul edilir. nakşibendiyye ile ibn arabî arasında var olduğu düşünülen bu hayâl ürünü karşıtlık; belki de daha genel bir anlamda tüm islâm tarihi boyunca tasavvuf ile şeriatın tamâmen zıt kutupları temsil ettiğini ısrarla savunan görüşten kaynaklanmıştır.

Nakşibendî geleneğinin mihver şahsiyetlerinden biri olan Müceddid Şeyh Ahmed Sirhindî’nin (v. 1034/1624), İbn Arabi TARAFINDAN ORTAYA KONULAN BELİRLİ BAZI DÜŞÜNCELERİ münakaşa ettiği de GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALIDIR. (dipnot: Bu durumun yol açtığı YANLIŞ ANLAMA VE ÇARPITMALARIN aşırı bir örneği, John I. Esposito’nun tamamen temelsiz şu ifadesidir: “Sirhindî… Büyük BİR İŞTİYAKLA İbn Arabî’nin bir kâfir olduğunu ifade etti.” An BUNU BİR TÜR TERDDÜTLE YAPMIŞ VE BÜYÜK ÜSTÂDA DUYDUĞU YÜKSEK SAYGIYI ÖNEMLE BELİRTME KONUSUNDA ELİNDEN GELENİ ESİRGEMEMİŞTİR. (Mesela bkz: Mektubât-ı İmâm-ı Rabbanî, Lucknow, 1889, III, s.136-7) Müceddid’in ibn Arabî’nin bazı öğretilerine karşı ortaya koyduğu itirazlar, bu tasavvuf düşüncesi üstadları arasındaki görüş ayrılıklarının yalnızca bir ıstılah (terminoloji) MESELESİ OLDUĞU DÜŞÜNCESİNE SAHİP MÜCEDDİDÎ ÇİZGİDE YER ALAN sonraki NAKŞİBENDÎLER tarafından YUMUŞATILMIŞ VE HATTÂ GÖRMEZLİKTEN GELİNMİŞTİR. (…)

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked