FÎHİ MÂ FÎH’den sözler
“Hak nûrından yanmağa sabr etmeyen ve ictihâd göstermeyen adam, adam değildir. İdrâk olunan her şey Hak değildir. Âdem odur ki, ictihâddan uzak kalmayıp, bî-ârâm ve bî-karâr olarak Hakk’ın celâl nûrı’nın etrafını devr eyliye. Ve Hak odur ki, âdemi yakıp yok ede ve hiçbir akıl onu idrâk edemiye.”
“Hani o hayâlsiz olan yakîn? Hak Teâlâ cevâben buyurur ki: Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dostlar edinmeyin. Daima nefsi murâdsız tutun. Zîrâ azarlama yerinde Rabbinin indinde hazır olacağını bilip, ondan korkarak, nefsini hevâ ve şehevâtından nehy eden kimsenin menzili ve karargâhı cennettir.”
“İşte kim zerre ağırlığınca bir hayır yaparsa onu görür, kim de zerre ağırlığınca şer yaparsa onu görür.”
“Hikmeti ehlinin gayrine vermeyiniz, [hikmete] zulm etmiş olursunuz ve ehlinden de diriğ etmeyiniz, yine [o zaman] ehline zulm etmiş olursunuz.” Bu nazar ilmidir, münâzara değildir.”
“Mer’î matlûb, râi de tâlibdir.”
“Allah kişi ile kalbi arasına girer.” (Enfâl,8/24)
“Tâ Hâ. Biz Kur’ân’ı sana zahmet çekesin diye indirmedik.” (20/1)
“Yaşadığınız gibi ölürsünüz ve öldüğünüz gibi haşr olursunuz.”
“Allah ganîdir; siz ise fakirsiniz, muhtaçsınız.” (Muhammed, 47/38)
“Halkın nazarı bâtına vâki’ olmaz.”
“Sözün faydası odur ki, seni talebe sevk eder; yoksa söz matlûbu hâsıl etmez.”
“Benim de düşmanım sizin de düşmanınız olanları dostlar edinmeyin.”
“İtâb Mevkıfı’nda Rabb’inin indinde hâzır olacağını bilip, ondan korkarak, nefsini hevâ ve şehevâtından nehy eden kimsenin menzil ve karargâhı cennettir.”
“Şübhesiz ki en son varış ancak Rabb’inedir.”(Necm, 53/42)
“İtâb devam ettikçe dostluk da devam eder.”
“Mü’min mü’minin aynasıdır.”
“Bu kalıp kaldırılıp kıyamet zâhir olsa, benim yakînim ziyâde olmaz.”
“İlim ile buldu melek neşv ü nemâ / Cehl ile oldu behâyim peydâ / İlm ile Cehl arasında hayrân/ kaldı da şaştı zavallı insan.”
“Hakk’ı hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur.” (İsrâ,17/44)
No Comments