Gökhan Özcan’ın “Toz ile duman” başlıklı yazısından birkaç cümle
“Yıllarca yaşadığımız zamana ayak uydurabilmek için çabalayıp durduk; şimdi görüyoruz ki ayaklarımız çoktan bizi kendine uydurmuş götürüyor! (…) Yaşıyoruz, yani iki nokta arasında bilerek ya da gayrı ihtiyari yürüyoruz işte. Yürüyoruz ama nereye?
Yürüyedururken ömür dolusu günler günler boyunca böyle biteviye, istikametinizin ne olduğu sorusu aklımıza gelmez mi hiç? (…) Bunu gerçekten istemiyor ve düşünmüyorsak eğer; yürümekle, yani yaşamakla varabileceğimiz bir yer kalıyor mu gerçekten?
“Yaşamakla kaybettiğimiz hayat, malûmat içinde kaybettiğimiz bilgi, bilgide kaybettiğimiz bilgelik nerede?” diyor İngiliz şair T. S. Eliot, hem de şimdiki zamandan çok önce.
(…)
“Peşinde koştuğumuz onca şey olmasaydı” dedi beyaz saçlı adam, “yolumuzu belki de hiç kaybetmeyecektik!”
(…)
“Asıl mesele” dedi adam yanındakine, “bizim asıl meseleyi perdeleyen asılsız meselelerimiz!”
(…)
Her gülümsediğinde, içinin iğne deliğinden bin bir güzellik ipliği geçiren insanlar da var.
“Göreyim istiyorsan” dedi meczup, “tozu dumana katıp durma!” “
http://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhanozcan/toz-ile-duman-2039188
No Comments