“İngiliz-Yahudî Terkîbinin Anlamı”
” Tarihte ilk defa yeryüzünün dörtbir yanında hayatı etkileyip belirleyen bir medeniyet olayıyla karşı karşıyayız; hattâ iç içeyiz demek daha yerinde olur.
Bu medeniyeti öz tabiatına uygun tarzda adlandırmamışlığımız, genelde dünya çapında, öncelikle de Türkiye’de ona ilişkin açık bir fikrimizin oluşmamasına yol açmaktadır. Kâh Batı, kâh Avrupa… zaman zaman da çağdaş diyoruz. Bunlardan ‘Batı‘ yön belirtir; ‘Avrupa‘ coğrafyaya; ‘çağdaş‘ ise tarihe ilişkin sözlerdir. Halbuki bizim burada gereksediğimiz, medeniyete alem (işaret) olacak deyimdir.
Tarihin önde gelen medeniyetlerinin yer almış olduğu vâsiî mekân Avrasya anakarasıdır. Afrika ile Amerika’nın tersine, Asya ile Avrupa coğrafî bakımdan birbirlerinden bağımsız kıtalarmış görünümünü sunmazlar. Birbirlerinden sadece sînelerinde teşekkül etmiş ve tarihe damgasını basmış medeniyetlerden türemiş beşerî ilişkiler yumağı ile zihniyetlerin derin farklılıklarından ötürü ayrılmışlardır.
Asyanın en doğusu ile güney doğusunda Beşinci bine doğru yer almağa başlayan pirinç tarımı dolayındaki yerleşim, Doğu medeniyetleri câmiasının beşiği olmuştur. (…) 1400lerin sonlarından itibâren Hırıstıyan medeniyetinden türeyen, 1600lerin ikinci yarısından sonra ona yeğinlikle karşı çıkarak biçimlenmeğe koyulan Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyeti, kendi devamı sayılabilecek birini de bilkuvve (potansiyel olarak) bağrında taşımaktaydı. (…) Tektanrılı Vahiy Dini ile Felsefe-bilim sisteminin neşvünemâ bulduğu zemin olması itibârıyla Batı medeniyetleri câmiası tarihte eşsiz benzersiz bir mevkii işgâl etmektedir. (…) Tektanrılı Vahiy dinlerinin ilki Yahudîliktir; ana örneğiniyse İslâm teşkil eder. (…)
Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyeti, Hırıstıyan Ortaçağ medeniyetinin tabiî uzvî uzantısı, devâmı yahut türevi olarak değil, öncelik ve özellikle Ruhbân ile Ruhbân-olmayan zümreler arasındaki yeğin çekişmenin sonucunda ona tepki şeklinde varlık bulmuştur. (…)
İngiliz-Yahudî medeniyetine gelince; o Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyetinin tabiî uzvî devâmı olarak da görülebilir. Yeniçağda başgöstermiş olan lslâhat, İnsancılık ile Aydınlanma Devrimcilikleri (Fr Revolutionisme). İngiliz-Yahudî Medeniyeti çerçevesinde temellenerek kurumlaşmışlardır. (…) İngiliz-Yahudî medeniyetindeyse İnsancılık- dünyacılık ideoloji olma vasfını kaybedip dünyagörüşü haline gelmiştir. Adı anılan dünyagörüşünün içerisiyse insanın maddî ilişkiler ağıyla doldurulmuştur. Başka bir anlatımla, yalnızca dünyaya yönelmiş hâlde yaşayan insanın, yalnızca dünyaya yönelik yaşayışını oluşturan doku maddî ilişkiler ağından ibârettir. Bu derekede mütâlea ettiğimizde de insanı İslâmî bir deyişle, beşere indirgemiş oluruz. (…)” (Çağdaş Küresel Medeniyet Anlamı / Gelişimi / Konumu Çağdaş Küreselleştirilen İngiliz-Yahudî Medeniyeti Şaban Teoman Duralı dergâh yayınları Bu eserin başlarından yapılan alıntılamalar bu yazıyı oluşturmuştur.)
No Comments