Müellifi Abdülkerîm el-Cîlî (h. 767-832), mütercimi Abdülaziz Mecdi Tolun (m. 1865-1941) olan eseri günümüzde (1990’lı yılların sonuna yakın) yayına hazırlayanlar Yrd. Doç.Dr. merhum Selçuk Eraydın, Ekrem Demirli (şimdi Prof. Dr), Abdullah Kartal’dır. Prof. Dr. Mustafa Tahralı’nın da o yıllarda bu eserin yayına hazırlanmasında emeği geçtiği anlaşılmaktadır.

Kasîde:

“Dâreynde (iki dünyada) mülk (egemenlik) benimdir.

Dâreynde lutfunu temennî edecek, yâhud kahrından korkacak kendimden başka kimse görmüyorum.

Benden evvel başka bir vücûd (varlık) yoktur ki, ona mülhak (katılmış) olayım.

Benden sonra yine başka bir vücûd yoktur ki, onun ma’nâsını anlamağa koşayım.

Kemâlâtın her türlüsünü hâiz olan benim.

Ben, her türlü celâlin cemâliyim.

Ben ondan başka bir şey değilim.

Ma’denden, nebâttan, hayvânâttan ve bunlardaki havâs (özellikler) hâlâttan (hâllerden)

Ve tefekkür ve tahayyülden, akıl ve nefisten ve kalbden, kalbin içinden;

Ve melâike şekillerinden ve İblîs’den ve şehvet-i beşeriyyeden ve onun muktezeyâtından (gerektirdiklerinden)

(…)

Ve Leylâ’sı muhabbetiyle yanan âşıktan;

Ve arştan ve muhîtinden (kuşattıklarından) ve kürsîden ve meclâ-yı âlî (yüksek zuhur yeri) olan Refref’den ve parlak yıldızlardan;

Ve matlûb-ı kulûb (kalblerin taleb ettiği) cennât-ı âliyeden ve sidre-i müntehâdan (beşerî ilmin son haddi) ;

(…)

Bunların hepsi benim meşhedimdedir (şehid olunan ve şehid olarak gömülünen yer)

‘İllâ hüve’ hakikatiyle mütecellî olan benim.

(…)

Fakat dikkat et!

Bu zikr olunanların hepsi, zât nokta-i nazarından olup, bundan kat’-ı nazar (geçerek), mevlâsına münîb olan(azgınlığı bırakıp Allah’a yönelen) abd-i âciz yine benim.

(…)

(…)Her gece ve gündüz selâmım ve hürmetim sizin üzerinize olsun;

Ve bu tahiyye-i hürmet, ile’l-ebed ber-devâm olsun.” (s.69-71)