“İslâm dâhilindeki amellerin tümü kul yararınadır.”

 

İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portali İsmet Özel Köşesi’nde ALIN TERİ GÖZ NURU üst-başlığı altında GÜNEŞ NEYE EŞLİK EDER? başlığıyla çıkan 14 Ramazan 1444 (5 Nisan 2023) tarihli yazısının (http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/ IsmetOzel?Id=168&Katld=7) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar (bunlardan ilki o yazının son paragrafından bir cümle olup alıntı olarak başlığı teşkil ediyor) oluşturacak bu yazıyı.

“Gün battı mı gün biter. İslâm saatinin aslı budur.Biz Müslümanlar bize günü temin eden şeye değil,güne eşlik eden şeye gün-eş deriz. (…) Gizlenmeyeni güvenli buluruz. Hâlbuki güneşli günlerin mesut günler olduğu bir Avrupalı uydurmasıdır. (…)”

“Modernlik insana uygun hayat biçimini uygunsuz sayanların el üstünde tuttukları şeydir. Yani insanın temel güdülerine zıt giden her şey modernlik peşinde olanların hoşuna gitmiştir. (…) Onları ilgilendiren, insanların Yunan ve Roma medeniyetlerinin başarılarına yeniden kavuşabileceklerine duydukları kesin inançtır. (…) XVIII. Yüz yıl Avrupa’sının aydınlanma felsefesi gereğince gelişmeye ve evrime duyulan güven bugünün XXI. Yüz yılında yerkürenin her bucağında kabul görmüş görünüyor.”

“(…) Savaş hayatımı kurtardı” diyor Ludwig Wittgenstein. Bu sözlerden savaş patlak vermeseydi genç filozofun intihar edeceğini anlıyoruz. (…)” “Yürürlükte olma hadisesine yerküredeki bütün hâkim sınıflar dikkat kesilmiştir. Türkler bir millet olarak andığım kuralın tek istisnasıdır.” (…) Balkan savaşlarında hiçbir başarı elde edemeyen Türkler millet olarak hiçbir hayatiyet belirtisi göstermedikleri halde Çanakkale zaferi kazandı. Bu kazanç İstiklâl Harbi’nin başlatılması için kifâyet etti. (…)

“Misak-ı Millî’ye Meclis’in yeminle bağlı oluşu Cumhuriyet idaresinin halk nazarında 37 sene meşru sayılmasının sebebi sayıldı. (…)

“(…) Kendi öz yazısını geri alamayan ve üstelik onu Arap harfleri diyerek küçümseme tavrı benimseyen bir milletin siyasi ve/veya iktisadi bağımsızlığı bahis konusu edilebilir mi? (…)

Türk milletine mensup olmak tarihin cereyan tarzına dokunmakla gerçekleşen bir şey. (…) Bu yüzden hata işleyenlerin muaheze edilmesi şartına takılmış halde yaşıyorum. Batı’ya razı olanlardan da razı değilim.”

“Türkler tarihin cereyan tarzına dokunarak sahneye çıktılar. (…) Batı Medeniyeti 1. Cihan Harbi’nin sonuna kadar insanların önüne bir külliyatmış gibi çıktı. Oysa âlemlere rahmet olan bir resule âlemlere rahmet olan Kur’an-ı Kerîm Türklerin Gaza Beylikleri döneminde Diyâr-ı Rum’u Dar-ül İslâm şekline getirmesinden çok önce indirilmişti. Bu indiriliş vakıasına Türkler dâhil olmak üzere bütün Müslümanlar karşıdan baktı. Bu karşıdan bakışı bize en çok Ramazan ayı anlatıyor. Çünkü Ramazan bütün insanlığa Allah’ın yaratıcı gücünü haykırıyor. (…) (Başlığı alıntı olarak teşkil eden cümle burada)”

“Sadece oruç Allah içindir ve Allah onun mükâfatını bizzât verecektir. Sayıya gelmeyecek miktarda noksanımız var. Noksanlarımıza rağmen Muhammed ümmeti olmanın kıymetini bilen bir topluluk olarak yüzyıllar geçirdik. (…)”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked