İsmet Özel’in “İrtica Elden Gidiyor!.”(İklim Yayınları,1986) isimli kitabından alıntılar
İsmet Özel’in kaleme aldığı bu kitabın yine İsmet Özel’e ait Önsöz’ünün son cümlesi: ‘Bu kitap başkasının arabasına binip caka satmaktansa o arabanın önüne saman koymayı tercih eden birinin kaleme aldığı metinlerden oluşuyor.’
“Rivayet edilir ki bir zamanlar ülkemizde ‘din elden gidiyor’ diye haykıran insanlar varmış. Bu insanlar gerçekten var mıymış, var idiyseler böyle haykırmakla neyi murad etmektelermiş, bunlar konumuz değil. Bizi bugün ‘irtica elden gidiyor’ diye hayıflanan insanlar ilgilendiriyor. Siz hemen bana meseleyi yanlış koyduğumu ve gerçekte ülkemizde ‘laiklik elden gidiyor’ diye haykıran insanların bulunduğunu söyleyebilirsiniz. Ama ben görüşlerimde ısrar ediyorum. Günümüz Türkiyesi’nde sadece ‘irtica elden gidiyor’ diye hayıflanan kişiler vardır, buna mukabil ‘laiklik elden gidiyor’ diye haykırma gücünü kendinde bulan kimse yoktur. Çünkü birileri çıkıp da ‘laiklik elden gidiyor’ demeye kalkarsa onlara şu sorulabilir: Siz din ve dünya işlerinin birbirlerinden ayrılmasını mı istiyorsunuz? Yani Türkiye’de devlet din işlerine karışmasın ve buna karşılık dinle ilgili meseleler de devlet işlerine girmesin mi demek istiyorsunuz? Böyle tüyler ürpertici ihtimaller karşısında laiklik elden gidiyor demeye yeltenen kişi hemen itiraz edecektir: Hayır, devlet din işlerine karışsın ama benim istediğim gibi, benim istediğim yönde karışsın diyecektir. Buna mukabil devlet işlerinin din meselelerinden uzak ele alınması fikrini iyi bulacaktır. Nitekim eskiden de böyleydi diyecektir.
Devamla şöyle sözler edilecektir: Eskiden ne iyiydi, irtica diye bir şey vardı. Gerektiği zaman ‘irtica var’, ‘irtica hortladı’ derdik ve böylelikle siyasi rakibimizi köşeye sıkıştırırdık. Şimdi bu tehdit para etmiyor, çünkü biz ne zaman irticadan söz etmeye kalkarsak, karşımıza insan hakları, temel hak ve özgürlükler gibi tezlerle çıkıyorlar. Eskiden ne iyiydi, insanlar bazı hakları olduğunu ileri süremezler ve biz de uygarlık ülkümüz adına yürütürdük gemimizi. Defalarca peynir gemisinin lafla yürüdüğünü ispat etmiştik. Birine mürteci, gerici, sağcı dedik mi işi bitikti. Şimdi öyle mi ya? Şimdi ne zaman irtica lâfı etsek bazıları çıkıp ‘siz müslüman değil misiniz?’ diye soruyorlar. Bu soruya menfi cevap vermek de müsbet cevap vermek de işimize gelmiyor. Ama eskiden ne iyiydi. Soruyu biz sorardık. Hem de ‘yoksa müslüman mısın?’ edasıyla sorardık. Sakın sen müslüman olmayasın diyerek aydın çevrelerde sıkıştırırdık önümüze geleni. Nerde eski günler? Değişiyor herşey, irtica elden gidiyor! (…)”
No Comments