Kur’ân-ı Kerîm’in Tevbe sûresi’nden yedi âyet (meâl/manâ olarak)
“Hacc-i Ekber (en büyük hac) gününde Allah ve Resûlünden insanlara bir bildiridir: Allah ve Resûlü müşriklerden uzaktır. Eğer Tevbe ederseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki, siz Allah’ı âciz bırakacak değilsiniz. (Ey Muhammed)! o kâfirlere (inkâr edenler) elem verici bir azabı haber ver!” (9/3)
“Ancak kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklerden (antlaşma şartlarına uyan) hiçbir şeyi size eksik bırakmayan ve sizin aleyhinize herhangi bir kimseye arka çıkmayanlar (bu hükmün) dışındadır. Onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayınız. Allah (haksızlıktan) sakınanları sever.” (9/4)
“Ve eğer müşriklerden biri senden emân (sığınma hakkı) dilerse, Allah’ın kelâmını işitip dinleyinceye kadar ona emân ver, sonra (müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu (müsamaha), onların bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.” (9/6)” Mescid-i Haram’in yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınızın dışında müşriklerin Allah ve Resûlü yanında nasıl (muteber) bir ahdi olabilir? Onlar size karşı dürüst davrandıkları müddetçe siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah (ahdi bozmaktan) sakınanları sever.” (9/7)
“Nasıl olabilir ki! Onlar size galip gelselerdi, sizin hakkınızda ne ahit ne de antlaşma gozetirlerdi! Onlar ağızlarıyla sizi razı ediyorlar, halbuki kalpleri (buna) karşı çıkıyor. Çünkü onların çoğu yoldan çıkmışlardır (fâsıklardır).” (9/8)
“Fakat Tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse, artık onlar dinde kardeşlerinizdir. Biz bilen bir kavme âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.” (9/11)
“(Ey müminler!) Verdikleri sözü bozan, Peygamber’i (yurdundan) çıkarmaya kalkışan ve ilk önce size karşı savaşa başlamış olan bir kavme karşı savaşmayacak mısınız; yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer (gerçek) müminler iseniz, bilin ki, Allah, kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.” (9/13)
No Comments