Lütfü Oflaz’ın bir yazısından…

 

“(…) Demokrasimizin kalıcı olması için, siyasi görüşü ne olursa olsun herkesin darbe karşıtlığında bir araya gelmesi ne kadar sevindirici değil mi?

Zaten olması gereken de bu değil mi?

İyi güzel de peki acaba herkes darbe karşıtlığında samimi mi?

Yoksa birdenbire darbe karşıtı oluvermesi, kendini gizleme ihtiyacı hissetmesinden mi?

Dünkü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, bugünkü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın en yakınındaki başyaverleri bile darbeci olduklarını gizlememişler mi?

Diyelim ki 15 Temmuz darbesi, 12 Eylül darbesi gibi emir komuta zinciri içinde ordunun tümünün katılımıyla gerçekleşseydi…

Polis teşkilatının tümü de buna destek verseydi…

Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar tutuklanıp götürülebilseydi…

Ve de millet, daha önceki darbelerdeki gibi, bu darbeyi de sessiz sedasız, tepkisiz kabullenseydi…

Kısacası, darbenin daha ilk anlarında başarılı olduğu görülseydi…

Bu liberaller, Kemalistler ve benzerleri, şimdiki gibi bir anda darbe karşıtı oluverirler miydi?

Hadi bir an için onlara inanalım; diyelim ki bir anda darbe karşıtı olmaları samimi.

Ama hiç kimse beni, “Biz seçilmiş hükümetlere darbe yapılmasına karşıyız” diyen ABD yöneticilerinin samimiyetine inandırabilir mi?

ABD’nin yöneticileri, 15 Temmuz darbesinin ilk saatlerinde hükümete destek vermedi; darbenin gidişatını izleyip bekledi.

Ancak 15 Temmuz darbesinin başarısız olduğunu anlar anlamaz, ABD Başkanı Obama, “Biz seçilmiş hükümetlere darbe yapılmasına karşıyız” dedi.

(…)

Samimi olun samimi.

ABD gibi tescilli darbe destekçilerinin, 15 Temmuz darbesinin başarısız olduğunu anlar anlamaz, “Biz seçilmiş hükümetlere darbe yapılmasına karşıyız” demeleri samimiyetsizliğin ta kendisi.

Darbeye karşılarmış; gıdıklayın da gülelim bari!”
(alıntıların ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked