Mehmed Âkif Ersoy’un Kur’an Meâli’nden: Bakara 2.Sûre, 3.Cüz, 257-258-259. âyetler
257. “Allah iman edenlerin velîsidir (görüp gözetleyicisidir/hâmisidir/yardımcısıdır/zahî-ridir); onları karanlıktan nûra çıkarır. Küfre sapanlara gelince, onların velileri de putlarıdır; kendilerini nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte bunlar Ehl-i cehennem ki orada ebediyyen kalacaklar.” 258. “Bakmaz mısın o kimsenin hâline ki Allah kendisine hükümdarlık verdiği için İbrahim ile mabudu hakkında mücadeleye (münakaşaya) kalktı! Hani, İbrahim ona ‘Benim mabudum O Kâdir-i Kayyûm ki diriltir ve öldürür‘ deyince, ‘Ben de öldürür ve diriltirim‘ demişti. İbrahim ‘Allah güneşi maşrıktan getiriyor, haydi sen de onu mağribden getir!‘ der demez o iman etmeyen herif donakaldı. Allah nefsine zulmedenleri doğru yola çıkarmaz.” 259. Yahut o kimsenin başından geçenin benzerini gördün mü ki: altı üstüne gelmiş yatan, ıpıssız bir şehre uğramıştı da, ‘Ölmüş gitmişken, bunu Allah nasıl diriltecek?‘ demişti. Bunun üzerine Allah yüz sene müddetle kendisini öldürdü, sonra dirilterek ‘Ne kadar kaldın?‘ diye sordu. ‘Bir gün, yahut bir günden de eksik kaldım‘ dedi. Allah buyurdu ki: ‘Öyle değil, yüz sene kaldın. Bak yiyeceğine, bak içeceğine, henüz bozulmamış. Bak merkebine… Bunlar hep senin insanlara karşı kudretimizin canlı âyeti olman içindir. Bak kemiklere ki onları birbirleri üzerine nasıl kaldırıyoruz, sonra da nasıl onlara et giydiriyoruz!‘ Artık bu sûretle hak kendine âşikâr olunca ‘Allah’ın her şeye kâdir olduğunu şimdi biliyorum‘ dedi.” (MAHYA Yayınları 10, Yayına Hazırlayanlar: Recep Şentürk-Âsım Cüneyd Köksal; Tashih ve Son Okuma: M. Ertuğrul Düzdağ)
No Comments