Modernlik ve insanın varoluş hikmetine dair sözler
Gökhan Özcan’ın “Neden olmuyor?” başlıklı yazısından:
“(…) Modernliğin insanın varoluş hikmetini kavramak gibi bir derdi yok, hiçbir zaman da olmadı. Bu, modernliği kabul edilemez kılan en temel sebep…
İnsanı salt sosyal alanın bir parçası, ekonomik döngünün basit bir unsuru gibi gören yeni dünya, insanın kendi varlık hikmetini aramaya yönelebileceği her türlü tenhalık ihtimalinin üstünü çizmiş, kendiyle konuşan insanı en başta mahkum etmiştir.
(…)
Çünkü insanın içine yönelişi, modernliği var eden madde dininin temelini kökünden sarsabilecek duyguları açığa çıkarabilir. Yeni zamanların insanı, kendi başına düşünebilen, kendince hissedebilen bir yapıya asla sahip olmamalıdır. (…)
“Bizler modern kültür içinde insanların ahmak olup olmadıklarının ölçüsünü zeka testlerinde buluyoruz. İnsanların teknoloji-yoğun bir hayatın işlerini yürütebilecek zeka seviyesinde olmaları bekleniyor ve yeterli sayılıyor. Hayatımızı zindan eden karmaşık aletlerin içinde çaresiz kalmadıysanız ahmak değilsiniz. Hele işleyen mekanizmanın kazanç getiren yollarını keşfedebilme becerisi gösterebiliyorsanız ahmaklıktan epeyi uzaklaşmış sayılıyorsunuz. İşte bu sebebe dayanılarak modern kültür içinde ahmak adamın yoksul adam anlamına geldiği söylenebiliyor. Modern görüşlü insanlar diyor ki aklı olsaydı parası olurdu.” diyor İsmet Özel, Tavşanın Randevusu ismini verdiği kitabında…“
(alıntıların ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)
No Comments