“Nefsini arzusundan uzaklaştıran me’va cennetine ulaşır” bahsi
Nefsi arzusundan uzaklaştırırsan
Onun cenneti Me'va cenneti olur
Allah onu oraya yerleştirir ve örter
Onun varacağı yer Firdevs cennetidir
Onu yürüten güneşe yemin etmiştir
Onu takip eden dolunay üzerine de
Onu örttüğünde karanlığa yemin etmiş
Ortaya çıkardığında gündüze
Allah'ın bir hikmeti var gizler onu
Gözlerden izhar ederken kendisini
Göklere ve onları bina edene yemin etmiş
Arzın üzerinde ferşini yükseltmiş ve demiş ki:
Mutlaka nihayetine ereceksiniz
Ta ki görecek nefis arzularına ulaştığını
Ellerinin önceden hazırladığını görmek üzere
Her türlü hayrı, getirilecek ortaya
Ulaştığı besinler ve yiyecekler
En tatlı ve en hoş besinler getirilecek
(…) Kişi hevanın ancak heva vasıtasıyla (yani başka bir arzuyla) defedileceğini, hevanın iradeden başka bir şey olmadığını anlasaydı, irade edilen her şeyin gerçekleşmesi durumunda nefsinin haz alacağını öğrenirdi. Her irade bir hevadır ve heva nefse haz verir. Lezzetin bulunmadığı bir şey arzu edilmez. Heva (düşmek anlamındaki heviye ile ilişkisi nedeniyle) nefse düştüğü için böyle isimlendirilmiştir. Onun nefse düşmesi ise Rabbinin iradesiyle senden gerçekleşmiştir. Binaenaleyh hevadan daha üstün bir şey yoktur, çünkü heva seni Hakk’a yönlendirir, sen de O’nunla haz alırken artık başkasını görmezsin. Bununla beraber yaratılmışlar böyle bir idrakten perdelenmişlerdir. Onlar kendilerindeki iradeyle hareket eder, onu -heva olmadığı halde- heva diye isimlendirirler. Bu itibarla heva ariflere ait iken irade sıradan insanlara aittir. Onlar bir yandan hevayı kınarlarken aynı zamanda onun için çalışırlar.’
No Comments