“Noksansız Müslümanlık ‘Ehl-i Sünnet Ve’l Cemaat’ Tutumu Edinmekten Geçer”
İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portalı İsmet Özel Köşesi‘nde ALIN TERİ GÖZ NURU üst-başlığı altında DAHA İYİ OLMANIN YOLU başlığıyla çıkan 14 Cemaziyelahir 1445 (27 Aralık 2023) tarihli yazısının (www.istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?Id=208&/Katld=7) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar (bunlardan ilki o yazının ikinci paragrafından bir cümle alıntı olarak bu yazının başlığını teşkil ediyor) oluşturacak bu yazıyı.
“Bir vatandaş, daha iyi bir vatandaş… Bir Müslüman, daha iyi bir Müslüman… İyi bir kimse, daha iyi bir kimse… Değerlendirmeyi kim yapacak? Hangi çağda bazı insanların arasından diğer insanları tasnif etmeğe yetkili biri çıkmış? Meselenin aslına vâkıf olursanız ortada insan sağlığına doğrudan zararlı bir kötülüğün olduğunu görürsünüz. Dünya çapında yarışan halterci kadınları bir düşünün.
Kur’an nâzil olunca Allah insanlığın eline mükemmel toplumun formülünü teslim etmiş oldu. İnsanlar formülün kıymetini bildiler mi? Tarihte yaşananlara göz attığımız zaman bu sualin cevabının menfi oldugunu görürüz. Hâlbuki Müslümanlar bir ‘Asr-ı saadet‘, bir ‘Hulefa-i Raşidin‘ devri yaşadı. Bir asra saadet asrı deyişimizin sebebi Resulullah’ın şahadet âleminde bulunuşu yüzündendir. Yani Müslümanlar akıllarına takılan suallere cevap verecek birini aralarında bulunduruyorlardı. (…) (Başlığı alıntı olarak teşkil eden cümle burada). Bu sebeple cemaat namazlarına katılmayanların evlerini birer birer yakma fikri Resulullah’ın zihnini meşgul etmiştir.
Bununla birlikte daha iyi olmanın yolunun başkalarının hatalarını görmekten ve failleri kınamaktan geçmediğini hatırda tutmalıyız. Başkalarını kınamanız işlediğiniz günahları dillendirmeniz gibi bir şeydir. Yani ifa ettiğiniz, ika ettiğiniz hangi günahı olursa olsun birine itiraf ederseniz yeniden o günahı işlemiş durumuna düşersiniz. Kötülüğün vuku bulduğunu söyleyen bir kötülük daha işlemiş olur. Buna mukabil kabahatleri gizlemek daha iyi olmanın yolunu genişletir. Çünkü kabahatli olanın nedamet getirme ihtimali artar. (…) Şunu hatırdan çıkarmayın: Kâinatın yönetimi Allah’ın elindedir. Hem şahadet âleminde ve hem de âhirette kimin neyi, niçin işlediğini bilen var. (…)
Modern dünyanın işleyişine bakıp iş işten geçti demeyin. Allah’ın size hangi fırsatları sunduğunu o fırsatlara talip olanlar görecektir. Biz evine üzerinde para bulundurmaksızın giren peygamberin ümmetiyiz. (…) İçinde bulunduğumuz şartları yaratan Allah zorlayıcılıktan günaha bulaşmadan kolaylastırmağa nasıl geçileceğinin usulünü de yaratmıştır. Bir toplum iç işleyişinde ihanete uğramadan mağlup olmaz. Allah katında yegâne dinin İslâm olduğuna inananlar karşılarına İslâm’ı temsil ediyormuş edasıyla çıkanların gerçek yüzlerini ortaya çıkarmak zorundadırlar. (…) Asrî mezarlık adı takılan yerler Müslimlerin olduğu kadar gayri-Müslimlerin de defnedildikleri yerlerdir. İstanbul’daki Karacaahmet Mezarlığı da Müslümanların ister istemez gömüldükleri bir asrî mezarlıktır.
Tevfik Fikret “Toprak vatanım, nev-i beşer milletim …” diyesiymiş. Bu ifadede İslâm’ın reddinin en parlak yansıması vardır. Çünkü Müslümanlar yerküreyi dolduranları ikiye ayırmakla en isabetli ayrımı dile getirmişlerdir. Bir yanda Dar-ül İslâm’da yaşayanlar bulunur. Bunlar her insan için emniyetin nerede bulunduğundan haberdar olmanın namzetleridir. Müslümanlık vesilesiyle bir toplum idealini dile getirmek bana yersiz görünmüyor. Cenneti özlemeği kaybedersem kendimi kaybedeceğimi bilmiyor muyum? Benim varoluş güvenliğim işlediğim her hatanın cezasını göreceğimde ve yerine getirdiğim her hayrın da değerinin bilineceğindedir.”
No Comments