Fütûhât-ı Mekkiyye 18. Cilt’ten alıntılar

 

Müellifi M. İbn Arabî olan çevirisi Ekrem Demirli tarafından yapılan, LİTERA YAYINCILIK’tan (2012) çıkan 18 ciltlik bu kıymetli eserin son cild’inden yapacağım alıntılamalar bu yazıyı oluşturacak.

“Hiç kuşkusuz ki ikram misafirin değil, hane sahibinin değerini ve kıymetini gösterir. Sıradan insanlar ise ikramın hane sahibinin değil misafirin degerine göre yapıldığını kabul eder.” (s.22)

“Nâhoş işler ârifin ayrılmaz özellik ve nitelikleridir. Ârif dünya hayatında korkarken imandan mahrum olan ise ahirette korkacaktır.” (s.25)

“Allah’ın katında mücmel (öz) denilen bir şey yoktur; orada her şey mufassaldır (ayrıntılıdır). Orada tüm (kül) de yoktur. Tevekkül tafsile göre gerçekleşir.” (s.28)

“En üstün aklın sahibi olan salih kulun söylediği şu sözü söylemelisin: ‘Onlara azap edersen onlar senin kulların ! Bağışlarsan Sen Aziz ve Hakim’sin.’ (el-Maide 5/118) (s.29)

“Konuşan vaiz Kur’an-ı Kerîm iken susan vaiz ölümdür. Hakk’ın tercümanı olan peygamber böyle buyurmuştur!” (s.31)

CHP, tarihinin en zayıf döneminde…

 

Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu ile yansıyan günümüz CHP’si gerçekten acınacak durumda. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na CHP Genel Başkanı olarak görevine devam etmemesi, bu görevi daha liyakatlı birisinin yürütebilmesi için bırakması tavsiyesi çok yerinde bir tavır. Bunu kötüye yormak CHP için hiç de uygun değil. Elbette CHP Genel Başkanı kendisini bir öz eleştiriye tabi tutmayacak ve gitmesinden yana olan kimlerse onlar hakkında iyi-niyet sahibi olmayacaktır.

“Ne yapmıştı İkinci Yeni ve buna mukabil ben ne yapmıştım?”

 

İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portalı İsmet Özel Köşesi’nde ALIN TERİ GÖZ NURU üst-başlığı altında İKİNCİ YENİ BENİM NEYİM OLUYOR? başlığıyla çıkan 7 Safer 1445 (23 Ağustos 2023) tarihli yazısının (www.istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?Id=188&/Katld=7) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar (bunlardan ilki o yazının 4. paragrafının ikinci cümlesinin alıntı olarak bu yazının başlığını teşkil etmesi) oluşturacak bu yazıyı.

“Kitap okuyanlar arasında atonal müziğe hayran olma eğilimi olduğu kadar bir ruh doktoruna başvurma eğilimi de hâkimdi.”

“Anlaşılan Türkiye’nin omurgasız aydınları İkinci Yeni’nin garipsenme fırsatını kaçırmak istemiyordu.”

“Bunu bari yazmasaydı dediğimiz 555K şiirinin şairi Cemal Süreya ‘İkinci Yeni benim’ diyecek kadar da ileri gitti.”

Henry Sen Neden Buradasın -1 (Şûle Yayınları 2004, 4.Baskı)

 

İSMET ÖZEL’in bu kitabından yapacağım alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı.

“Bir itirafa tanıklık etmek hoşunuza gidecekse, itiraf ediyorum: Ömrüm boyunca ‘eli sıkı’ bir insan olarak yaşadım.”

“Bu kitabı hakkımda düşünülen her şeyi cerh etme kararlılığı içinde yazıyorum.”

“Yaşadığım ülkede herkes birbirine yan gözle bakıyor. Ben ise onların hepsine cepheden bakıyorum. Cepheden, siperden… Hangi cepheden, hangi siperden? Bunu bilmeyi göze alabilecek insanla karşılaşmadım.”

“Farka nail olmamız için kimin neyi, nasıl gördüğünü zihnimiz açık seçik kavramalıdır. İnsanlar arası dürüst ilişkiler bu zihin açıklığı sayesinde kurulur.”

“Hangi çeşidiyle olursa olsun ikbal peşinde zahmete girenleri, gözlerine yüksek saydıkları bir mevki kestirip onun uğruna çırpınanları hep küçümsedim.”

“Süreç içinde ruhumu yükselttiğimin, sefaletten kurtardığımın itminanına erdim. Çocukluğumu geride bırakırken ilk başardığım iş bu itminan olmaksızın huzura kavuşamayacağımı anlamak olmuştu. Bu ilk başarımı takip eden yıllarda yaşamanın neye değdiğini öğrenme yolundaki yürüyüşüme hiç ara vermeden, hiç dinlenmeden ve bir ressamın her fırça vuruşuyla hayatını tehlikeye atmasının ne anlama geldiğini fark etmeye yarayan bir ömür geçirmek suretiyle ruhumu sefalet batağının balçığında seyretme belasından kurtarabildim.”

Fîhi Mâ Fîh’den alıntılar

 

Mevlânâ Celâleddîn Rûmî‘nin (m.1207-1278) bu eseri Ahmed Avni Konuk (m.1868-1938) tarafından tercüme edilmiş, merhûm Dr. Selçuk Eraydın (1937-1995) tarafından yayına hazırlanmıştır (İZ Yayıncılık, 8.Baskı:2009). “Fîhi Mâ Fîh” isminin hangi maksatla esere verildiğine dair FÎHİ M FîH HAKKINDA başlığı altındaki metinde (s. XI) “içinde olması gereken şeyler buradadır” manâsının kasdedilmiş olabileceği ihtimâlini düşünebiliriz” denilmekte.

Bu kitabın başlarından (s.XIII-XV arasından) yapacağım bazı alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı.

“Hz.Mevlânâ nimeti bir memeye benzetir ve ‘şükür, nimet memesini emmektir’ der.”