“Kıyameti çağıran bir vahşetin kravatlı, üniformalı, önlüklü imparatorluklarını kurdular.”

 

Bir cümlesini başlık olarak alıntıladığım, “Kapsama alanının içinde” başlıklı Gökhan Özcan’ın yazısı (Yeni Şafak,06.04.2017) şöyle başlıyor:

Kur’ân-ı Kerîm’den bazı ayetler (meâl/anlam olarak)

 

*Hakîkat şu: güldüren de ağlatan da O’dur. (En-Necm sûresi 53/43)

*Hakîkat şu: öldüren de dirilten de O’dur. (a.s. 53/44)

“Kitaba takılıp düşmek”

 

Gazete yazarları arasında da bulunan yazarlardan, her çıkan yazısını merakla ve âdeta medet umarak okuduğum biri Gökhan Özcan. Yazılarına bakarak ciddiyetine, sağduyusuna, aklına, gönlüne, iz’ânına dair güvenimde bir eksilme hissetmediğim yazarlardan.

Bu günün (2 Nisan 2017, Pazar) en iyi ve en önemli gazete yazısı

 

Princeton Üniversitesi (ABD) profesörlerinden, değerli tarihçi ve siyaset-bilimci M.Şükrü Hanioğlu‘nun “Avrupa,” Kültürel Çoğulculuk ve Müslümanlar başlıklı yazısı (Sabah, 02.04.2017) bana göre bugün çıkan gazete yazılarının en iyisi ve en önemlisi.
Bu yazının başından, ortalarından ve sonlarından birer cümle alıntılamam, bu dediğimde haklı olduğumu gösterir sanıyorum.

“Türkiye’de Müslümanlık”

 

Değerli hikâye ve deneme yazarı Mustafa Kutlu’nun bu günkü yazısının (Yeni Şafak, 29 Mart 2017) başlığı böyle.
“Günümüzde Türkiye’de yaşanan Müslümanlığın nasıl olduğuna ve bunun unsurlarına” dair seçkin entelektüellerimiz ve akademisyenlerimiz arasında bulunan İsmail Kara’nın “Cumhuriyet Türkiyesi’nde Bir Mesele Olarak İslâm 2, Dergâh Yayınları, Kasım 2016” eserinden alıntılar yaparak ve ardından birkaç cümle de kendisi ifade ederek önemli bir yazı ortaya çıkarmış. Bu yazının alıntılar bölümünden bir birkaç alıntıyı ben de aktarayım: