“Sanatçıların kaynamış, haşlanmış, tütsülenmiş, kavrulmuş hayatları”
İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portali İsmet Özel Köşesi’nde “İslâmla Damgalanmış Varoluş” üst-başlığı altında çıkan “Modanın Kaptığı Paça” başlıklı ve 18 Ramazan 1442 (30 Nisan 2021) tarihli yazısının (http://istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?Id=70&KatId=3) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalardan ibaret olacak bu yazı.
” Devletin bütün hayatiyetini batılı bir tavra rapt etmesi yüzünden sanatçıların kaynamış, haşlanmış, tütsülenmiş, kavrulmuş hayatları olageldi. 60, giderek 70 yaşımdan sonra ateşe muhatap olanların sadece Türk sanatçılarının hayatları olduğuna akıl erdirebildim. (…)
Emin yol bir milletin sanatıyla o millete mensup kişilerin zihniyeti arasındaki farkın asgariye indiği yoldur. Bu yol henüz Türk topraklarında açılmadı ve açılmaması için ülke içinde ve dışındaki İslâm düşmanları ellerinden geleni yapıyor.
(…) Asırlar içinde Batı’ya husumet duyan (duyduğunu belli etmesi halinde ancak taraftar toplayabilen) siyasi yaklaşımlar devlet idaresinde Türklere söz hakkı verilmeyişi yüzünden birkaç ucuz numarayla marginal duruma düşürüldü.
(…) Kitaplar eğlenceli. Gazlı içeceklere benziyor.
Türklerin paçasını moda kapmıştır. Paçayı modaya kaptırmakla modernleşmenin yegâne kurtuluş olduğuna hükmetmek aynı kapıya çıkardı ve çıktı. (…)
Sözlerine ‘Bizim zamanımızda böyle miydi?’ diyerek başlayanlar alışılmamış bayağılıkların yerine alışılmış kepazeliklerde ısrarı gözetenlerdi.
(…)
(…) Türkler Yugoslavya adını alan ülkenin ne doğuşunu, ne de haritadan silinişini hesap dışı tutabilir. O toprakların kaç asır Türk hâkimiyeti altında bulunduğuna (veya tutulduğuna) da akıl erdirmek esasa alınmalı. (…)
(…) Medeniyet insan masumiyeti karşısında mesuliyet altındadır. (…)
(…) Çevrecilik adı verilen fikir modern dünyanın oluşumunda karşımıza çıkan arızi belirtileri esasa çekme çabasıdır. (…)
İnsanın tabiatı dize getirmesi büyük bir palavraydı ve zamanında bu palavradan para kazananlar şimdi umutlarını tabiatın korunması fikrine bağlamışlardı.
(…) Can düşmanlarından insan hakları dilenen toplumun kahraman ordusu olmaz, olmamıştır.
(…) Türkçe doğrudan doğruya Kur’an ve Sünnet dilinin Türk terbiyesine uğramasının verdiği bir sonuçtur.
(…) Avrupaî kıyafet ülkemizde setre-pantol olarak tezahür etti. Modernleşme setreyi yok etti. Pantolon ise üniseks bir hal almakla kalmadı tene yapışan bir biçimde göze çarpıyor. (…) “
No Comments