Sorun, onunla yaşama, çözümü için şiddete başvurma vs. üzerine bir yazı
Süleyman Seyfi Öğün, gazete yazılarını ilgi ve merakla okuduğum sayısı beşi geçmeyen yazarlardan biri. Onun bu günkü “Sorunlarla yaşamanın ucuzluğu” başlıklı yazısının sadece son bölümünü alıntıladım. Güncel bir hâdiseye bu sıradışı bakıştan varsa meraklılar da haberdar olsun istedim.
“(…) Sorunu ne kadar çok sâhiplenirsem, işim de o kadar kolaylaşır. Bu kolaylık bir süre sonra kronikleşir. Öyle bir hâle gelir ki, o sorunun sürmesi benim için de bir varlık sebebidir artık. Sorunu çözemeyen, kurtuluşu sorunu devam ettirmekte, hattâ azdırmakta buluyor. Sorunların mâliyetini dargörüşlü hesaplamalarla düşürmeyi amaçlayan; bir tarz lümpenleşmektir bu. Şiddet ise; işbu lümpenleşmenin ileri bir evresi; çâresizliğin, kapasitesizliğin, çapsızlığın zirve yaptığı noktadır. Yumruklaşmalardan, tekmeleşmelerden sonra marşlar söyleyerek, sloganlar atarak oturumu terk eden onlarca insan amaçlarına ulaşmışlardı. Mağduriyet, mazlumiyet ve sözüm ona kahramanlıkla soslandırılan bir lümpen âyini tamamlamanın iç tatminiydi bu…”
No Comments