din adamı Posts

Bu günkü (Pazar, 27 Ağustos 2017) gazetelerden seçtiğim üç yazıdan üçer cümle…

 

İlki, Mahmud Erol Kılıç‘ın “Aydınlanmış Medine’den selam” başlıklı yazısı (Yeni Şafak).

“(…) Kastettiğimiz şey çok basit, özetle şu: Nasıl sahte peygamberler (mütenebbiler) var diye peygamberlik gerçeğine karşı çıkamazsak sahteleri var diye din adamı kavramına da karşı çıkamayız. (…)”

İki ilahiyatçı akademisyenin aynı gazetedeki yazıları üzerine…

 

Mahmud Erol Kılıç, “Din adamı vardır” başlıklı geniş sayılmayacak yazısında (Yeni Şafak, 20.08.2017), Hayrettin Karaman‘ın “Uyuyan din adamı ve zamanın ruhu” başlıklı yazısında (Yeni Şafak, 17.08.2017) belirttiği ” İslâm’da din adamı yoktur” hükmüne veya tesbitine (bu görüşte olan başka ilahiyatçılar da olduğunu ifade ederek) katılmadığını, (kendisiyle aynı fikir ve kanaatte olanların da bulunduğunu belirtir biçimde) açıkladı.