kalabalıklar Posts

Son aylarda, haftalarda, günlerde çıkmış önemsediğim yazılardan birer alıntı

 

“(…) Ancak Osmanlı ve Batı toplumlarında ‘ırk’ın eski anlamlarında da istimâli sürmüştür. Örneğin, Türbedâr Ahmed Amiş Efendi, gençliğinde Yanık Selvi (Sevlievo) Bektaşî dergâhına giderek Sadık Efendi’ye intisab etmek istediğinde kendisine ‘oğlum daha gençsin, vaktin gelince ırkı temiz birisi gelib seni bulunduğun yerde irşâd eder’ cevabı verilmiştir.(…)” (M. Şükrü Hanioğlu, “İstiklâl Marşı’nı okuyarak ırkçılık mı yapıyoruz?” başlıklı yazısından, Sabah, 11 Kasım 2018)

“Kalabalıkların olmadığı yerde kim olduğumuz, bir insan olarak ne ifade ettiğimizdir önemli olan.”

 

Gökhan Özcan’ın “İnsanın tenhası” başlıklı yazısının (Yeni Şafak, 30.07.2018) birkaç yerinden alıntılar: İlki, başlıkta.