Toplumumuzda özgür seçim ve bunun gerçek anlamda siyasal iktidar oluşturması serüveni
M.Şükrü Hanioğlu‘nun, 24 Haziran 2018 tarihli ve “Seçim”in Türkiye serüveni ve yeni hedefler başlıklı yazısından (Sabah) alıntılar:
M.Şükrü Hanioğlu‘nun, 24 Haziran 2018 tarihli ve “Seçim”in Türkiye serüveni ve yeni hedefler başlıklı yazısından (Sabah) alıntılar:
Gökhan Özcan’ın “Ucu kıvrılmış sözler” başlıklı yazısından (Yeni Şafak, 02 Şubat 2017) :
“ “Okuyorum, okuyorum, okuduklarım hiç aklımda kalmıyor” dedi sağda oturan. “Belki de aklın hiç okuduklarında olmuyor” dedi soldaki.“
“ Ben “gazeteci yazar” değilim, yazar’ım. Ben, gazetenin mutfağında güncel olayları izleyip konularımı oradan çıkarmıyorum. Ben, kendi gündemimi kendim belirleyerek yazıyorum. (…)
Aslında her defasında kendine bir kompozisyon ödevi verip o ödevi yerine getirmek zor. (…)
Bu başlık altında kısa bir yazı kaleme alma düşüncesi niye, nasıl uyandı bende? Ali Bayramoğlu’nun “Toplum mu millet mi?” başlıklı bu günkü yazısını okuyunca!
Dün de İsmet Özel’in bir yazısını okumuştum. Bu iki yazıdaki çok farklı yaklaşımlar (ben de İsmet Özel gibi düşünüyorum) beni ister istemez kısacık da olsa bir yazı ile düşündüğümü ifade etmeye mecbur bıraktı.
Baştan belirteyim ki dünya görüşü yönünden liberal ve demokrat denilebilecek olan Ali Bayramoğlu’nun yazısının başlığını oluşturan soruyu, yazıyı okumadan, ‘elbette toplum’ diye cevaplayacağından emindim. Yazısından birkaç alıntı sunarsam, bu konuda fikrinin belirgin olduğu kolayca anlaşılır.