terör Posts

“Varoluşçuluk : Yahudi ve Hristiyan dindarlığının (her ikisinin birden) bir parçası” (İsmet Özel)

 

Başlık yaptığım anlam İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portalinde ‘İsmet Özel Köşesi’nde ( istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?Id=55) “İSLÂMLA DAMGALANMIŞ VAROLUŞ” üst-başlığı altında çıkan “VAROLUŞA İSLÂM DAMGASI” başlıklı, 2 Cemâziyelevvel 1442(15 Ocak 2021) tarihli yazısının başlarında geçmekte. Yazının o anlamı ifade eden cümlelerini alıntılamadan önce daha başta yer alan iki ard arda cümleyi alıntılamalıyım : “Devlet varsa terörü de vardır.  Eğer Müslüman olmasaydık Hobbes’un tabiriyle bir canavarla, bir Leviathan’la karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirdik. Kendimizin ‘ehl-i sünnet ve’l cemaat’ içinde olduğunu kabul ettiğimiz sürece devlet terörünün yardakçısı olmaktan uzakta durmuş oluyoruz.”

O yazıdan birkaç alıntı daha sunmamla şair ve yazar olarak okunacak ve üzerinde düşünülecek yazılarıyla iyi yazı arayanlara bu imkânı sağlayan İsmet Özel’in bu yazısını da fazla zaman geçmeden tanıtmış olacağım merak duyup okuyacak olanlara.

Buradan bir devletin tebaası durumunda olanların ne gözle birbirlerine baktıkları sualine geçebiliriz. Eğer tebaa kendilerini birbirlerinin kardeşi görmeyen insanlardan teşekkül ediyorsa o zaman bir öbek Müslümanın devlete tavsiyede bulunacak bir seviye tutturup tutturmadıklarına bakmamız şart olur. Kanunları, kuralları tespit ve ika eden Yahudiler ve Hıristiyanlar ise onların ilâhiyatlarının varoluşçuluk üretmesi kaçınılmazdır. Çünkü varoluşçuluk temeli çürük bir toplum uzlaşmasının kışkırttığı bir görüşe verilen isimdir.
(…) Gerçeği merak konusu ettiğimizde varoluşçuluğun Yahudi ve Hıristiyan dindarlığının (her ikisinin birden) bir parçası olduğu gözden kaçmaz. (…)

“Şehit mi var? Vurun Erdoğan’a!”

 

Hakan Albayrak’ın bu günkü yazısının başlığı böyle. Sadece bu başlık bile söz konusu yazının okunmaya değer olduğunun anlaşılması için yeterli anlamı ifade ediyor ama ben yine de bir bölümünü alıntılayayım:

Okuduğum gazete yazılarından dikkatimi çeken satırlar…

 

“(…) Prizren’de nehir boyu vadi içinde ilerledikçe hem coğrafi hem de kültürel olarak Balkanları daha iyi keşfetme imkanı bulunur. Derin vadilerin, yüksek yaylaların eteklerinde kurulan Boşnak köylerinden Türkmen köylerine, geleneksel Arnavut hayatını resmeden ama genelde Müslüman bir coğrafyada olduğunuzu hissettiren bir yapıyla karşılaşırsınız. (…)