” ‘Tarihin üzerinde mutabakata vardığımız bir yalan olduğunu’ söylemiş olan Napolyon Bonapart ve ‘Vazifemizi yerine getirirsek tarihin kurtuluşuna şahit olacağız’ diyen İsmet Özel”

 

İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portali İsmet Özel Köşesi’nde “İslâmla Damgalanmış Varoluş” üst-başlığı altında çıkan “Evrilip Çevrilip Gelinen Yer” başlıklı ve 16 Şevval 1442 (28 Mayıs 2021) tarihli yazısının (http://istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?Id=74&KatId=3) birkaç yerinden alıntılayacağım cümlelerden oluşacak bu yazı.

Söz konusu yazının ilk paragrafında yazarın Süleyman Demirel’e atfedildiğini belirterek aktardığı ‘İnsanlık nereye gidiyorsa biz de oraya gidiyoruz’ sözünün cahil cesaretiyle dile getirilmiş değilse Yahudi uyanıklığının bir tezahürü olduğu ifade ediliyor ve bunlar açıklanıyor.

“(…) Pozitivizm gözümüzü ‘Henüz her şeyi bilmiyoruz ve fakat bütün eksikliklerin giderildiği bir gün de gelecek’ inancıyla boyadı. Boyanmış gözle Kopernik, Newton, Darwin, Marx, Freud nasıl bir etki uyandırdıysa hepsine laik dünyanın üstün tuttuğu bir kutsallık atfettik.” diyor yazar ve yukarıdaki isimleri neden sıraladığının açıklamasını şöyle yapıyor: “Eğer dünya hayatı yanlış görüşleri etki uyandırmış insanların belirmesine sebep olduysa buradan doğru görüşlere kapı açma ihtimalinin büyüdüğünü fark edebiliriz. Akla yakın görünen teoriler ve açıklamalar bizi hataya düşme noktasına akla ters gibi görünen izahattan daha çok yaklaştırır.”  

“Müslüman olmanın gereğini yerine getirmeğe niyetimiz varsa ilk işimiz dünyayı hiç olmazsa zihnen ikiye ayırmak, Müslim ve gayri-Müslim olarak ikiye bölmek olacaktır. (…)
Bu vazifenin altından kalkamazsak ahalisi Müslüman bilinen beldelerin kâfirlerin gözünde acınacak duruma düşmeleri kaçınılmazdır. Vazifemizi yerine getirirsek tarihin kurtuluşuna şahit olacağız.” Yazar ‘Tarihin kurtuluşu’ tabirini icat etmiş olmasını şöyle izah ediyor: “Bunu yapmağa mecburdum. Çünkü Avrupa’nın Aydınlanma Çağı adını verdiği dönemi geride bıraktıktan sonra imparator olan Napolyon Bonapart tarihin üzerinde mutabakata vardığımız bir yalan olduğunu söylemişti. Biz gayri-Müslimlerin yalancılığına kanaat getirmiş insanlarız. Nasıl yaptık bunu? Rabbimiz Allah, kitabımız Kur’an diyerek. Kur’an durulacak yeri gösterir. 
Kur’an diliyle gösterilen yerde durulduğunda tarih ve gerçeklik birbirinden ayrılamaz şekle kavuşur.”

“(…) Türk milletinin mevcudiyetine İslâm’a yüklediğimiz gayeyle kanaat getirdik. Millet isek ve fakat yekpare değilsek neyin nesiyiz? Şimdiki işler, öyle tahmin ediyorum ki, hayal edebildiğimizin ötesinde kötü. Pandemi dünya hayatının bir cennet tadı vermesini öngörenlerin niyetleriyle hadisatı hem karmaşık, hem de karanlık hale getirdi. (…)”

“Evrilip çevrilme Türk milletini Avrupalılar gibi sermaye yalpalamasında gidip gelen sarhoş bir kalabalık olmaktan çıkarıp millî karakter basamağına yükselten bir tavırdır.  (…) Türklerin kapitalizme ve feodalizme rağmen millet hayatına adım atmaları önce bilgi olarak bize ulaşmalı ve biz sınıf bilinciyle bunu varlığımızın özü şekline getirmeliyiz. Ne var ki millet vasfı uğruna evirilip çevrilme tavrı Türk milletinin insanlık adına bir mesuliyeti üzerine almasına yardımcı olmadı. (…)”

” Türk milletinin akıbeti hususunda karamsarım; ama ümitsiz değilim. Esasen Müslümana ye’s haramdır. Mademki ümitsizlik bize men edilmiştir, o halde neyi ümit edeceğiz?  (…)
Ya hayatımızı idame için bulduğumuz çare karanlıktan istifadeye taalluk edecek veya her birimiz millet yoluna ışık saçan bir özellik kazanacağız. (…)”

“(…) Öncelikle şunun akıldan çıkarılmaması şarttır: Bir milleti millet kılan yol başka bir millete yaramaz. (…)


“Türk bayrağı kızıldır. O halde neden biz ona ‘Albayrak’ demişiz? Çünkü İstiklâl Harbi’nin ateşli günlerinde ‘kızıl bayrak’ hâlâ komünistleri işaret ediyordu. (…) Marksizm’i Avrupa Aydınlanma çağının ilginç bir dalgası saymaktan korkmayalım. Bu fikirden korkmak şöyle dursun Marksist düşünceyi töhmet altında bırakmak kastıyla ısrarlı bir şekilde tekrarlayalım. Lenin’in SSCB’ne yabancı sermaye çekmek için 1924 yılında çok uğraştığını bilmeyenlere bildirelim. “

 

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked