Alıntıladığım bu başlık İsmet Özel’in İstiklâl Marşı Derneği İnternet Portalinde yer alan 18 Ocak 2017 tarihli yazısına ait.

O yazının birkaç yerinden alıntılar sunacağım.

“Türkler ne halde? Nedir Türklerin hali? (…) “Sen önce kendine bak” diyeceksiniz. Doğru söylemiş olacaksınız. Kendime bakmadan başkasına bakamam. (…) Günler geçtikçe neye sahip olduğumun hiçbir kıymet-i harbiyesi kalmadığını ve esası sonda neye varılacağı endişesine kapılmanın teşkil ettiğini fark ettim. (…)

(…) Pöh. Ne yaptım da ne oldum? Bana tanınan müddet zarfında neler yaşadım; ne okuyup ne yazdım? (…) Herkes için asıl ne kadar geriye gidebilirse odur. Hani demişler ya: Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi?

(…) İşin başında şahadet getirerek Müslüman oluyoruz. (…) O halde bin yılı aşkın senedir bilgiyi imandan, imanı yani imana vasıl olma hadisesini mesuliyetlerini yerine getirmekten uzaklaştıran ne olduysa ona “gayr-i Müslim” dediğimizi kavramakta gecikmeyelim. (…) Keyfiyetten mahiyete doğru yol almak isteyen herkes Türklük ile Müslümanlık arasındaki münasebeti kendi şahsiyetiyle kıyas etsin.

(…) Ben de andığım müşterek tavırların içindeki bir fert olarak baktımsa kendime olmayacak duaya âmin diyerek baktım. (…)

(…) Herkes hesabını ferden verecek. Kulu ile Allah arasına hiç kimsenin giremeyeceği elde bir. Öyleyse nedir bu ortalıkta döndürülen kimin küfre saplandığı, kimin Müslümanlığına güvenileceği söylemi? (…) Demek ki, bidayette konulmuş ve kâfir bilinsin, Müslüman bilinsin herkesi kapsayan bir “değer” ölçüsü var.

(…) Her Müslüman tahsil hayatını “rabbim Allah, kitabım Kur’an” diyerek tamamlamış olur. (…) Kiralık ruh, veresiye hayat bahsi kapanmadıkça Türk tavrıyla bağ kuramayacağız. (…)“

http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/Yazi.aspx?YID=1292&KID=59