“Yahudi teröristler Hıristiyanlığın 1914üncü yılında Filistin’e doluştular.”
İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portalı İsmet Özel Köşesi’nde ALIN TERİ GÖZ NURU üst-başlığı altında ÇEVRESİNDE DÖNMEK başlığıyla çıkan 16 Cemaziyelevvel 1445 (29 Kasım 2023) tarihli yazısının (http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/ IsmetOzel?ld=202&/Katld=7) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar (ilki o yazının ikinci paragrafının sonlarından bir cümle olup bu yazının başlığını teşkil etmekte) oluşturacak bu yazıyı.
Alıntı olarak başlığı teşkil eden cümleyi o yazıda izleyen cümle: “Daha o tarihte terör devletini kurmuşlardı.”
Onu da izleyen cümleyi alıntılamam gerek: “Balfour deklarasyonu (bildirgesi) üç sene sonra, 2 Kasım 1917’de gelecektir.”
“Devlet olarak bugünkü İsrail’in belirginleşmesi modernliğin istikâmetini anlamada öğreticidir.”
“Dünyanın seyrine muhalefet etmeksizin var olan bir İsrail’in bütün kilitleri kıracağına inanan Siyonistler 1948’de karşımıza devlet olarak çıkacak İsrail’in filarmoni orkestrasını 1936’da faaliyete geçirdi.”
“Tarihte olup bitenler arasından neyi izaha gayret ettiğimizi kendimize sormaktan geri durmamalıyız.”
“Eger imparatorluk tahtına çıkmasına birkaç ay kalmış olan Ferdinand Avusturya-Macaristan imparatoru olsaydı yönetimi altındaki her kavme özerklik verecek ve böylece karşımıza Hıristiyan bir Avrupa Birleşik Devletleri çıkmış olacaktı. 1913-14 yıllarında ne anlama geliyordu bu? En büyük sermaye açısından terazinin bir kefesine ABD’nin, diğer kefesine Avrupa’nın yerleştiği 1913’ü 14’e bağlayan günlerde kabul edilen Federal Reserve kanunu müessiriyetini ika edemeyecek ve ABD mali hegemonyası tesir sahası bulamayacaktı. Tersi oldu ve insan ümit ve beklentileri mali bakımdan tasavvur edilemeyecek kadar zenginleşmiş kimi şahısların oyuncağı haline geldi. (…) Pearl Harbor baskını ABD topraklarının saldırı tehdidi altında olduğunu göstererek medya esiri Amerikalıları II. Dünya harbine mahsus ateşe attı. ABD yönetimini ellerinde tutanlar dünya savaşlarının her ikisinde de soğukkanlı bir tavırla hükümet mevkiinde durdular. (…)
Bir milletin hayat damarı elinde koz olarak tuttuğu her şeyi besler. Atlar uzun dönem Türk milletinin hayat damarı olarak bilindi. Atların çokluğu birilerinin gözünü korkuttuğu için bu ülke hem İkinci Cihan Harbi’ni takip eden yıllarda ve hem de 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra iki kez at katliamına şahit oldu. (…) Kendinize şu suali sorun: Otomobil imalâtında Çinliler İsveç’teki Volvo firmasından daha mı güçlü? Asla değil. Mali hegemonya hem banka hesaplarından, hem de en fakirin elindeki birkaç kuruştan ne kâr sağlayacağını bilerek iş görüyor. (…) “
No Comments