Akif Emre’nin “Neyi nasıl yapmamalı?” başlıklı yazısından…
“(…)
-Yapılan her çalışma mutlaka şeffaf, açık, mesajı net olmalı. Toplum içinde konuşulamayan hiçbir şey kapalı devre konuşulmamalı.
-Her toplumsal faaliyet denetlenebilir, hesap verebilir açıklıkta bir yapılanma içinde gerçekleşmelidir. İllegalite, sanılanın aksine birtakım istihbarat güçlerinin denetimine girmekle sonuçlanır.
-Açık olmayan hareketler, illegal örgütlenme biçimleri, bu toprakların ortak değerlerinden beslenen bir çalışma için en büyük tehdittir. Yeraltına girerek, gizlenerek yapılan çalışmalar hareketi toplumdan soyutlar. Toplumdan soyutlanmış hareketlerin marjinalleşmekten başka seçeneği kalmaz.
-Her toplumsal hareketin liderliği, aldığı karar ve yönetim şeklinden dolayı hesap verebilir olmalıdır. Kutsanmış, Mesihi liderlikler inşa etmek tabi olanları meczuplaştırır, hareketi de kült haline dönüştürür.
-Türkiye’de ana akım İslami faaliyetlerin en büyük farkı, kültleşmiş farklı grupların gizli kapaklı çalışma tarzlarının aksine açık ve denetlenebilir olmasıdır. Bu sebeple tüm darbelerin muhatabı olmasına rağmen yeniden filizlenmesini bilmiştir.
-Ana akım İslami hareketler siyasetten kaçmaz, siyasi hedefleri de vardır. Bunu açıkça deklere eder ve bunun imkanlarını da meşru yollardan gerçekleştirmeye çalışırlar.
-Mesiyanik hareketler gizli amaç ve eylemleri nedeniyle şizofrenik hareketlerdir. Ne liderlikleri, ne organizasyonları ne de hedefleri açık, net ve denetlenebilir değildir.
Yaşanmakta olan acı olaylar; önümüzdeki dönem İslami hassasiyete sahip çıkan çalışmalar için neyi nasıl ‘yapmamalı’yı işaret eden tecrübe olarak kayda geçmeli..”
No Comments