Sâkin olmanın, düşünerek-bilerek konuşmanın zamanı
“TRT’ye büyük tepki!” diye bir haber sosyal medya temelli olarak bugün gündeme geldi ve tabii ki bazı belli gazetelere de hemen haber oluverdi. Bunlara Türkiye ve Türk milleti yıllardır tanık olmakta; yani sürpriz değil hiç böylesi haberler, tantanalar. Bilinen belli çevrelerin bu tür olayları bu tarz algılamalarına ve tepki göstermelerine bağışıklık kazanmış durumda bu ülkenin büyük çoğunluğu.
Bu ülkenin camilerinde dün, Cuma namazında vaazlar ve hutbelerin konusu o şehitler üzerineydi. Şehitlik İslâm’a göre yüce bir mertebedir; sıradan ölüm gibi değildir.
Hayati İnanç’ın TRT’de söylediklerini izlemedim ama tepkilere dair haberlerde ifade edilen hususlar üzerinden şunları dile getirebilirim:
Şehit olmak kayıp olmak (yitmek) ve ziyan olmak değildir elbette. Şehitlerin yakınları eğer dindar insanlarsa ve dinî bilgileri az da olsa varsa, ki öyle tahmin edilir, şehit olmanın her müslüman, dahası çoğu müslüman için gerçekleşmeyen bir istisnaî olay sayıldığından, kaderinde şehitlik olmasının müslüman için bir nasip olarak bilinmesinden haberdar olmaları gerekir. Ünlü Şairlerimizin şiirlerinde şehitlere ve şehitliğe dair şiirsel ifadeler hatırlardadır. ‘Şehid’, Allah yolunda ve yüce bir dava uğruna can veren; ayrıca yangında, suda boğularak ölen anlamına geldiği gibi, ‘gören’ ve ‘tanık olan’ (görme ve tanık olmada Hakk ve hakikat söz konusu) anlamını da taşımaktadır.
Savaşlar, askerî müdahaleler durup dururken, ortada bir makul sebep yokken olmaz elbette. Suriye’de daha önce de böylesi müdahalelere tanık olmuştuk. İnsanlık, barış, huzur ve esenlik için karışıklık ve zulüm olan bir ülkede, hele o ülke sizin komşunuz ise oradaki zorbalığa, zulme ve oradan özellikle sizin ülkenize ilticaya ve göçe karşı bir tavır almanız ve mazlumlara iyilik anlamında müdahalede, fedâkârlıkda bulunmanız kaçınılmaz olmaktadır. İçerden ve dışardan, sanki durup dururken, hiçbir inandırıcı sebep yokken müdahaleler oluyormuş gibi düşünenler ve düşündüklerini ifade edenler maalesef çıkıyor. Ve bu müdahaleler, barış ve huzuru oradaki mazlumlar için bazı bölgelerde tesis amacını taşırken, ülkemize göçü ve iltica akınını durdurmak için insanî bir görev yerine getirilirken şehitler olabiliyor. Amacın Allah rızası ve insanların selâmeti olması, elbette can veren askerlerin şehit olmasına yol açar. Yani bu can vermeler sıradan ve kendi olağan şartlarında insanların başlarına gelen ölümler gibi değildir. Çünkü amaç yücedir ve insanların iyiliği ve esenliği tehlikede iken onların insanca ve korkusuzca yaşaması için gerekli şartları oluşturma hedefine dönüktür.
Şehitlere Allah’tan rahmet ve inâyet ve ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Bu olayları siyaset malzemesi yapanları da kınıyorum.
No Comments