Fatih Sultan Mehmed ve Osmanlı İmparatorluğu: iddialı bir jeoloji profesörü ve iki seçkin tarihçi

 

Derin Tarih dergisinde (Mart 2019 sayısı) İsmail E. Erünsal (Osmanlı kültür tarihçisi, “Osmanlı Kültür Tarihinin Bilinmeyenleri” adlı kitabın müellifi) , bir jeoloji profesörünün Fatih Sultan Mehmed‘in Müslüman olamayacağı iddiası üzerine şunları ifade ediyor:
“(…) Tabii çok câhil, yazmaların isimlerini okuyamamış. Okumayı bilmiyor, birisine yanlış okutmuş. Konuyu hiç kavrayamamış. Osmanlı tarihini bilmiyor; verdiği hükümlerin hepsi yanlış. Bunların hepsi bir kenara, Fatih ile ilgili fecî bir iddiası var. Bazı Batılı yazarlara istinaden Fatih’in inancının olmadığını söyledi. Bunu da Rönesans yazarlarına atıfla yapıyor. Yahu Rönesans yazarının ‘dinsiz’ dediği kişi, ‘Hristiyan değil’ demektir. Fatih’in entelektüel merakını da Müslüman olmayışına (!) bağlıyor. Abesle iştigal. Bizim kaynaklarda tek bir kelime bile yoktur konuyla alakalı. Biliyorsunuz Papa Pius bir mektup yazmış Fatih’e ‘Hristiyan ol’ diye ama Fatih’in eline ulaşmamış.

Fatih tabii Roma’nın merkezini almış. Avrupa’da birbirini yiyen yüzlerce devlet parçası var. Feodal bir yapı bu. Fatih Batı’nın bütün dikkatini buraya çekiyor. Teknolojik olarak Batılılarla temas halinde. Venedik’ten harita vs. isteyince adamlar tereddüt etmiş, acaba burayı fethetmeye mi kalkacak diye. (…) Ama O jeoloji profesörünün yaptığı çok ağırıma gitti. Akademik bir seviyedeymiş gibi bir dedikoduyu alıp diline pelesenk etmesi hiç hoş değil. (…) Adam bilmiyor. Saraydaki kütüphaneler çürümüştü vs. diyor. (…) Adam tarihçi olmadığı için anlayamıyor. Şimdi tarihçi Raşid, III. Ahmed’in kütüphanesinin kuruluşunu anlatırken methiye yapıyor. (…) ‘Fatih’ten günümüze kaç kitap kaldı ki?’ diyor. Ben söyleyeyim: Hepsi kaldı. Sen neden bahsediyorsun, altından daha kıymetlidir bizim tarihimizde kitap. Böyle adamlar çıkıyor, televizyonlarda ahkâm kesiyor bir de.”

Ben de o jeoloji profesörünün “Osmanlı İmparatorluğu diye bir devlet tarihte olmasaydı, insanlık birşey kaybetmezdi.” anlamında bir sözünü Cumhuriyet gazetesinin Bilim Teknik Eki’ndeki bir yazısında okumuştum bir tarihte. O kadar şaşırmış ve üzülmüştüm ki, bir daha onun hiçbir yazısını okumadım jeoloji dışında. İstanbul’da bir konuşmasını izlediğim ünlü Osmanlı iktisat tarihçisi Mehmet Genç‘e o jeoloji profesörünün ifade etiğim sözünü aktararak fikrini sorduğumda şöyle demişti: “O Osmanlıca bilmez ve bir kere bile bir Osmanlı arşivine girmemiştir. İsmail Erünsal’ın söylediklerini andırıyor onun da dedikleri.
Bir de bir gazetenin, hatırladığıma göre kitap eki’nde, kendisiyle yapılmış bir röportajda, o jeoloji profesörünün, Batı Akdeniz ve Ege sahillerindeki illerimizde iktidardaki partinin seçimlerde 1. parti olamamasının sebebini oraların eski Yunan kültür ve uygarlığından izler taşımasıyla izah ettiğini okumuştum bir tarihte.

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked