Kur’an-ı Kerîm’den ard arda beş âyetin meâli (anlam olarak Türkçe karşılığı)
* “Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra da doğrulukta devam edenlere, onlara, melekler, ölümleri ânında: “Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünyâ hayâtında da, âhirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve merhamet eden Allah katından bir ziyâfet olarak size sunulur” diyerek inerler. (41/30,31,32)
* “Doğrusu ben kendini Allah’a verenlerdenim” diyen, yararlı iş işleyen ve Allah’a çağıran kimseden daha güzel sözlü kim vardır? (41/33)
*İyilik ve fenâlık bir değildir. Ey inanan kişi! Sen fenâlığı en güzel şekilde sav; o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kişinin yakın bir dost gibi olduğunu görürsün. (41/34)
[Fussılet Sûresi’nin (Sûre: 41) 30., 31., 32., 33. ve 34. âyetlerin meâllleri]
Kaynak eser: Kur’ân-ı Kerîm ve Türkçe Anlamı (Meâl), Diyanet İşleri Başkanlığı Yayını, İlk Baskı: 1961; Hazırlayanlar: Dr. Hüseyin Atay- Dr. Yaşar Kutluay; Nezâret: Hasan Hüsnü Erdem ve Yusuf Ziyaeddin Ersal; Redaksiyon: Mahir İz, Osman Keskioğlu, M. Ziya Bilgin, Mahmut Öğütçü; bu meâl, ikinci baskısı (1972) için Hüseyin Atay, Mehmet Hatipoğlu ve Osman Keskioğlu’ndan kurulu komisyon tarafından tekrar gözden geçirilmiştir; 15. Baskı, Emel Matbaacılık, Ankara, 1988.
No Comments