“Nefs Görüşü: İnsanın İlahî Tabiatı”
SADREDDİN KONEVÎ’DE BİLGİ VE VARLIK (EKREM DEMİRLİ / 1.Basım: Nisan 2015 Kapı Yayınları)
KONEVÎ’nin nefs görüşü bilgi görüşünün esasını oluşturur. Düşünürümüzün nefs teorisi, büyük ölçüde sudurcu varlık görüşünün nefsin varlığı ve bu âleme inişiyle ilgili görüşlerinden yararlanmıştır. Nefs, belirli bir süreç içinde çeşitli feleklerden ve varlık mertebelerinden geçip kesâfet ve madde âlemine ulaşmıştır. (dipnot: Bu konuda İslâm felsefesine etki eden kaynakların başında gelen Hermetik düşüncenin nefs ve nefsin tenezzül süreci, Hermes’in Müşahedesi diye bilinen bir metinde anılır. Metin ve değerlendirme bkz. Câbirî, Arap İslam kültürünün Akıl Yapısı, s.343 vd. Sûfilerin İslâm filozoflarından aşina oldukları Yeni Platoncu nefs tasavvurlarından etkilenişleri hakkında Bkz. Afîfî, İslâm’da Manevî Hayat, s. 71 vd.
Nefsin bilgiye ulaşmasıyla ilgili görüşlerini belirleyen en önemli kaide, tahkik kaideleri arasında anmış olduğu bir şey kendisine zıt bir şey tarafından bilinemez ilkesidir. (dipnot: Konevî şöyle der: “Bir şey, kendisine zıt ve farklı başka bir şey ile bilinemez. Dolayısıyla, Bir olarak Bir, çok olması açısından çokluk(kesret) ile bilinemez. Aynı şey bunun tersi için de doğrudur. Fakat burada bir sır vardır. Çokluğun kendisine özgü bir birliği, birliğin de nisbî bir çokluğu vardır ki onunla taalluk ve taayyün eder. Buna göre BİRLİK VE ÇOKLUKTAN BİRİSİ DİĞERİYLE BİLİNDİĞİNDE, BUNUN SEBEBİ birbirlerini içermiş olmalarıdır. Çünkü İKİSİNİ BİRLEŞTİREN bir şey olmalıdır.” Bkz. Konevî, Tasavvuf Metafiziği, s.15

No Comments