“Roma’da Romalılar gibi yapmak sadece kendine mahsus yapış tarzını kaybetmiş olanların müracaat ettiği bir davranış biçimidir.”
İsmet Özel’in İstiklâl Marşı Derneği internet portalinde “Başını Örten Kızlar Felsefe Bilmelidir” üst-başlığı (ser-levhası) altında çıkan yazılarından, son paragrafının ilk cümlesini başlık yaptığım “Bir Şeyi Yaramıyorsa İşimize Yaramaz” başlıklı, 23.11.2017 tarihli yazısının birkaç yerinden alıntılar sunacağım ama önce bu ve önceki bazı yazıları hakkında düşüncemi/kanaatimi en kısa biçimde belirttikten sonra.
İsmet Özel’in bu internet portalinde çıkan bu yazısı da bundan önceki yazıları da, ta kendisini şiirleriyle, yazılarıyla, konuşmalarıyla tanıdığımdan beri okuduğum tüm yazıları da en fazla kendisinin ifade gücünü yansıtması yönünden etkiliyor beni; ama özellikle son yıllarda bu yazısı dâhil bazı yazıları için ma’nâ bakımından veya demek istediğinin gerçekliği konusunda aynen kendisi gibi düşünenlerden değilim ve her çıkan yazısını okuyan biri olarak böylesi yazılarında fazla iddialı bir değerlendirme veya konumlama yaptığı, hattâ ‘komplo teorisi’ denilen türden bir yaklaşımı çağrıştıran ifadeleri olduğu kanaatindeyim.
“(…) Müslümanlık varsa cehaletin yarılan kadarında var. Her yerde ve her çağda yarmanın sükûtunun menfiliklere başlatıcılık imkânı verdiğine dikkat edelim. Bidat ve hurafe yarmıyor, ihlâl ediyor. Ne ki yaramıyor ona yaramazlık düşüyor. (…)
(…) Başörtüsü bir yarma hareketinin kıstası haline siyasal İslâm eliyle getirildi. Siyasal İslâm tabirinin tuhaflığı oynanan oyunda mündemiçtir. Vakit geçirmeden bu tabirin mânâsı ile bire bir örtüştüğünü vurgulayalım. (…) Türk hâkimiyetinin menhus planlarını alt-üst ettiği kimseler Türkçede “uysal” ve “kumsal” haricinde hiç kullanılmamış bir eki en yaygın takı haline getirerek –sallı, –selli bir cinneti üslûb-u beyan sayarak “tarihî” yerine “tarihsel” demektedir.
(…) Biz Türkler başörtüsünün küfre direniş serencamımızda gücümüze güç katan bir unsur şekline kavuşacağı hazırlığı içindeyken türbe yeşilinin dolar yeşiline dönüşmesinin rahatsızlığıyla uğraşmak zorunda kaldık.
Başörtüsü “surda açılan gedik” haberinin nişanesi iken siyasal İslâm marifetiyle o gediği tıkayan üstüpü şekline sokuldu. (…)
Yarma çabası nasıl oluyordu da bir çeşit yarılma sonucuna ulaşıyordu? (…) Kapitalizm cihetinde sergilenmiş oyunda seyirci sizi Türk biliyor. Bu bilinmeyi size Türk olmayışınızın sağladığını da siz biliyorsunuz.
(…) Olana rıza gösteren yaramaz, yarılır. (…)
Roma’da Romalılar gibi yapmak sadece kendine mahsus yapış tarzını kaybetmiş olanların müracaat ettiği bir davranış biçimidir. (…)“
http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/Yazi.aspx?YID=1383&KID=63
No Comments