M.13. yüzyılda yaşamış ve Muhyiddin İbn Arabî (m.1165-1240) ekolünden önde gelen bir mutasavvıf/sûfî olan Sadreddin Konevî’nin “Nefehâtü’l-İlâhiyye” isimli, Ekrem Demirli tarafından günümüz Türkçesine “İlahi Nefhalar” adıyla çevrilmiş eserinde (Kapı Yay., 1.Bas., 2015) yer vermiş olduğu bir mektubundan (s.263-264) alıntılar sunacağım.

“Şeyh Takiyüddin el-Havranî’ye(ra)… Selman’a selam olsun ve koruda yerleşenlere / Ve rikkat (incelik -a.a.-) olarak bu selamı hak edenlere de.
Hamd Allah’a mahsustur. Salat ve selam genel olarak seçmiş olduğu kullarının, özelde de efendimiz Hz. Muhammed’in (sav), O’nun ailesinin, ümmetinden seçkinlerinin, kardeş ve varislerinden kamillerin üzerine olsun. (…)

Şevk şiddetlenmiş, hasret artmış, Allah uğruna sevgi neşvünema bulup sabit olmuştur ve tükenmezdir. Biraraya gelme vesilelerini hazırlamasını Allah’tan talep ederiz. (…)

Bize ‘Sizin için Allah’ın resulünde en güzel misal vardır.‘ (Ahzab,21) buyrulmuştur.Bunun öncesinde Hz. Peygamber Rabbinden nail olduğu yüce mertebeyi bize öğretmiştir. Bu mertebe gaybın sırları üzerinde bir emanet yeridir. Hz. Peygamber’den şunu işittik ki, O anlatılması ve sınırlanması mümkün olmayan gerçekleşebilecek bütün kemallerle tahakkuk ettikten sonra hacca niyetlenen bir arkadaşına (Hz. Ömer) şöyle demiştir: ‘Kardeşim! Beni de salih duandan unutma.’ (…)

Şu halde her birimize düşen vazife, Rabbinden kendisine nasip olan ikramlar fazla olup böylelikle başkalarından müstağni kalsa bile her makam ve mazhar açısından Rabbinin kapısını çalmaya devam etmesi gerekir. Herkesin muhtaçlık özelliğiyle sürekli bezenmesi bir gerekliliktir. (…)

Özetle Üstaddan bizi kıymetli hatırında ve himmetinde daha fazla tutmasını talep ediyoruz. Safasının gizli vakitlerinde Rabbine yönelmesini ve bizleri de Rabbinin katında hayrımıza olacak şekilde zikretmesini istiyoruz. (…) Diliyoruz ki bizi kendisinden alıkoyacak her türlü işten kurtarsın ve kendisinde tam olarak fani kıldıktan sonra kendisine yakınlaştırsın. (…) Allah onun niyetini bilir ve dilediği vakit ona icabet eder ve ona verir. Vesselam!”