Şimdilerde sıkça duyduğumuz bir lâf var: “sıkıntı yok”. “Tamam, mesele yok, içiniz rahat olsun” anlamında. Bunu sıradan insanlar sıradan olaylarda söylüyorlar. “Sıradan” deyince hemen sorulması lâzım: sıradışı olan ne kaldı ki?
Meselâ en büyük şehrimize Belediye Başkanı seçilen yeni bir siyasetçi “Yeni bir başlangıç için” sözünü İBB duyuru imkânlarını kullanarak sıklıkla ifade etti seçildiğinden bu yana. Ama bugün aynı sözü seçkin bir akademisyen ve entelektüel bildiğimiz, Dışişleri Bakanı ve Başbakan olarak görev yapmış, nisbeten eski bir siyasetçi de ifade edince insan ister istemez sıradanlaşmanın hangi boyutlara geldiği gibi endişe verici bir gerçek karşısında bulunulduğunu düşünüyor.

Bir başka nisbeten eski siyasetçinin(ekonomi ve maliye ile ilgili bakanlık yapmış) twitter aracılığıyla yaptığı bir konuşmayı okudum; genel, hep duyulan lâflar dışında özgün bir yaklaşımına rastlamadım. Bugünlerde siyaset kavramının içinin boşalması gibi bir durumdan söz edenler var ve haklılar gibi.

İktidardaki Partiye karşı olanlar da, taraftar olanlar da birkaç yıldır açık ara bir genel seçim sonucuyla karşılaşmadılar. İlk kez İBB Başkanı seçimini muhalefet ittifakı adayı az bir farkla kazandı ama itiraz sonucu seçim yenilenince kazanan adayın lehine fark çok büyüdü. Ortada dolaşan bir söylenti şöyle ifade edilebilir: İBB Başkanı seçilen kişinin, baştan, Türkiye’yi de aşan bir genişlikte katılınan bir proje ile hâlen Başkanlık sistemi gereği yapılan seçimle Cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan’ın yerine ilk yapılacak seçimde aday gösterilmesi ve aynı yolu izleyerek onun yerine geçmesi. İBB Başkanı seçilmiş kişi de böyle bir amaca dönük mesajlar vermiyor değil. İBB’nin duyuru imkanlarının sadece hizmetlerle ilgili olarak değil, özdeyişlere ve bilgelik yansıtan sözlere de yer verilmesi suretiyle İBB Başkanı’nı tanıtmaya dönük olarak da kullanıldığı akla gelebiliyor.

Siyaset bu dönemde böyle renklenmeler gösteriyor vesselâm. Şahsiyetli ve yüksek değerde yaklaşımlar gördüğü ve niteliğinin arttığı, bir başka deyişle içinin doldurulduğu kolay kolay söylenemez. Elbette başka türlü düşünenler, değişik bakışları yansıtan iyimserler ve kötümserler vardır. Ülkemiz ve milletimiz hayrına olsun tüm siyasetçilerimizin; fikir, ilim ve kültür insanlarımızın çalışmaları, gayretleri, himmetleri. Milletimizin istediği gibi olsun ülkemizdeki siyâsî gidişât, bize istikâmet tayin etme düşüncesinde olan başka ülkelerin siyâset kurgulayıcılarının ve bilerek-bilmeyerek onların etkisinde olan içimizdeki gâfillerin istediği gibi değil.