Etyen Mahcupyan ortaya koyduğu yaklaşımıyla haklı mı?
Etyen Mahcupyan’ın dünkü “At izi ararken it izi mi buluyoruz?” başlıklı yazısı şöyle başlıyor:
“Kamusal etkinliği olan her türlü kuruma yerleşmiş Gülencilerin ‘temizlenmesi’ konusunda geniş bir fikir birliği var. Öte yandan yaşananlar iki kaygıyı öne çıkarıyor. Gülen’e dini/kültürel ihtiyaçları nedeniyle ve yapılan hizmetlere sempati duydukları için yakın olanların darbeci ‘Gülencilerden’ ayrıştırılması gerekiyor. Ayrıca Gülen örgütlenmesi, hatta cemaati ile hiçbir ilişkisi olmayan kişilerin de ‘temizlik torbasına’ atılmamasına dikkat edilmesi gerek.”
Yazısının bu bölümünde ilk cümle ile son cümle tartışmayı ve itirazı gerektirmeyecek kadar doğru gözlem ve düşünce yansıtır özellikteler. Ama aradaki şu cümle, üzerinde durmayı ve yazarın yanlış düşündüğünü söylemeyi hak ediyor: “Gülen’e dini/kültürel ihtiyaçları nedeniyle ve yapılan hizmetlere sempati duydukları için yakın olanların darbeci ‘Gülencilerden’ ayrıştırılması gerekiyor.”
“Yapılan hizmetler”in başlıcası, en önemlisi ve en kapsamlısı olsa gerek bu darbe girişimi. Öyle değil mi? Yazar nasıl bunu diğer “hizmetler”den ayırır? Böyle bir cümle kurması yazar için en hafifinden talihsizlik veya dikkatsizlik/özensizlik. “Gülen’e dini/kültürel ihtiyaçları nedeniyle ve yapılan hizmetlere sempati duydukları için yakın olanlar” ve “darbeci ‘Gülenciler'” ayrımı saçma bir ayrım. Böyle bir ayrımı Gülenciler bile gülünç bulur. Fiilen darbeye karışanlar, darbe girişiminde görevli olanlar kasdediliyorsa “darbeci ‘Gülenciler'” derken, bu girişime fiilen katılması zaten eşyanın tabiatı gereği mümkün olmayan ‘Gülenciler’in bu girişimi desteklemediklerini mi söylemek istiyor yoksa yazar? Bu nasıl mümkün olur? Ayrıca şu da var: sanki başta Gülen olmak üzere onun izinde gidenler bu darbe girişiminin kendi grupları adına yapıldığını itiraf ediyorlar da, yazar “darbeci ‘Gülenciler'”den söz ediyor!
(alıntıların ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)
No Comments