Mahmud Erol Kılıç’ın “Anadolu’nun Rûhu -Tasavvuf, Felsefe, Siyaset- Konuşmaları” kitabından alıntılar
“İslâmî versiyonu (karşılığı) ‘Men arefe nefsehû feqad arefe rabbehû‘ yâni ‘Kendini bil, Rabbini de bilirsin.‘ şeklindedir.”
“Zuhûr âlemi oluşlar ve bozuluşlar âlemidir; kayıtlar âlemidir. Nesnelerin mücessem (solid) donmuş hâlidir. Bu açıdan, ezoterik felsefede rüyalar çok önemlidir, çünkü rüyalar kayıtsızdır. Rüyalar sonsuz bir özgürlük alanıdır. (…) Herhangi bir şeyi sınırlandırdığınız zaman onu ölümlü hâle getirmiş, ona fânîlik damgası vurmuş oluyorsunuz ve o şey ârızî (accidental) bir hâle gelmiş oluyor. Her ne şey ki ârızîdir, kayıtlıdır, mutlaklık taşıyamaz; mutlaklığın olmadığı yerde insan mutlak huzura eremez bu esasa göre. Dolayısıyla hakîkatin, o kayıtlı olmayanda, mutlak olanda bulunduğunu göstermek isteyen ezoterik (içrekçilikle ilgili) metinlere farklı bir gözle bakmalıyız. Bize Aristo’yu bile maddeci felsefenin babası olarak öğrettiler. Oysa Aristo der ki, “Platon da dâhil olmak üzere benim üstadlarım daha çok metafiziğe yoğunlaştıkları için, o metafizikten yola çıkarak fizik yapma işi bana kaldı.” Hâsılı Aristo’nun fizika’sını, Platon’un metafizikasından kopararak ele almak bir tür Rönesans manipülasyonudur. Aristo’yu o bütüncül yapıdan kopararak maddeci felsefenin babası hâline getirmişlerdir. Zâten bütünden kopup parçada odaklanma analitik felsefenin temel karakteridir. Felsefenin modern dönemlerde ezoterik köklerinden, aslî köklerinden koparılmış hâli, özellikle Aydınlanma sonrası modern insanın parçalayıcı bakış açısının oluşumunu sağlayan güç oldu. Mevlânâ Mesnevî’sinde bunu çok güzel bir benzetmeyle dile getirir; meşhur ‘körlerin fil târifi‘ meseli… Fil bir bütündür ama siz körseniz size ‘bu nedir?‘ diye sorulursa, birisi bacağını tutar, ağaç olduğunu söyler, burnunu tutan hortum, püskülünü tutan fırça der; hiçbiri bütünü tarif ederek, ben bir fili tutuyorum diyemez. Modern insanın en büyük problemi de budur. Holistik olmadığı, bütüncül yaklaşmadığı; ‘bütün yapı‘yı bilmediği için, sadece bir parça olan madde üzerine çalışmalarını yoğunlaştırmış ve felsefeyi bu hâle getirmiştir.
No Comments