İki gazete yazısından üçer cümle…
Yusuf Kaplan‘ın “Dikkat! ABD, Türkiye’nin altını oyuyor adım adım…” başlıklı yazısından (Yeni Şafak, 14.08.2017):
“(…) Batı uygarlığının bütün insanlığa saldırıya dönüşen meydan okuma biçimi, başka medeniyetlerle nasıl bir arada yaşanabileceğinin formülünü vermekten uzaktı.”
“Böyle bir modeli yalnızca Osmanlı geliştirmişti.”
“(…) Batılılar, şimdi durdurulan ama iki yıl Türkiye’yi perişan eden terör saldırılarıyla, yayınladıkları parçalanmış Türkiye haritalarıyla, 15 Temmuz işgal ve darbe girişiminde takındıkları “işgalci” ve “darbeci” tavırlarla niyetlerini açık etmekten çekinmediler… (…)“
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/dikkat-abd-turkiyenin-altini-oyuyor-adim-adim-2039567
Gökhan Özcan‘ın “Kim bilir kim, nasıl, ne kadar? başlıklı yazısından (aynı tarihli aynı gazete):
“Söylemeye cesaret edemediğimiz bir söz, kim bilir neyi, neleri, ne kadar eksik bırakıyor.(…)”
“(…) Dağıtılamayan tasalar, giderilemeyen güvensizlikler, tamir edilemeyen iç arızalar, sonu gelmeyen tedirginlikler, kim bilir nasıl çözüyor, nasıl içten içe kemiriyor insanı, insanları, insanlıkları. (…)”
“(…) Sadra şifa olacak nice kelam, hikmet, nasihat, her yeri saran şu kuru laf kalabalıklarının tetiklediği kargaşalarla nasıl da hayatın dışında bırakılıyor. (…)”
http://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhanozcan/kim-bilir-kim-nasil-ne-kadar-2039575
No Comments