Müslümanlar Kudüs şehrini savunamaz duruma gelişlerinin sebeplerini anlamak zorundadırlar
“(…) Milyarlarca Müslüman’ın bir Kudüs şehrini savunamaz hale gelişinin maddi sebeplerini olduğu kadar, manevi sebeplerini de anlamaya çalışmaz isek, Allah muhafaza, bir ilahi ikazın bize söylediğini de tam işitememiş, idrak edememiş oluruz.
Oysa ki, bu dünya hayatında sebepsiz bir yaprak bile dalından düşmez. Allah’ın mübarek kıldığı bir şehri zalimlerden korumak için bizim mecalsiz kollarımıza ihtiyacı mı var? Haşa, o her şeye kadirdir, o ne dilerse o olur. O vakit, bütün bunların yaşanmasından bir muradı vardır ki, bizler aklıselim sahibi olalım, kalbimize sığınalım, bizi o muradın idrakine, bu meselenin hakikatine götürecek bir yol, yordam arayalım. (…)
Kudsiyeti ayetle sabit kılınmış o şehre saplanan hançer, elbette ki canımızı yakıyor. Ne zalimin zulmü yalan, ne Müslümanların zafiyetleri yalan, hepsi gerçek! Bir şey olmuş, bir musibet gelmişse başımıza, olanın mutlaka sebepleri var. Bunları tarihi perspektifleri ile birlikte düşünelim. Tepkimizi gösterelim, hissiyatımızı ortaya koyalım. Ama meseleyi anlamak konusunda daha fazla, daha derinliğine gayret göstermeyi de ihmal etmeyelim. (…)
Allah’ın mübarek kıldığı bir şehrin esareti mümkün değildir. Esaret altında olan Kudüs değil, biziz. Allahualem o mübarek şehrin fethi ve muhafazası, , hayatını hakikatle bereketlendiren insanlardan başkasına nasip olmayacaktır. Zafer, daha kılıçlar çekilmeden muzaffer olanların değil midir?” (Gökhan Özcan, 11.12.2017 tarihli “Mübarek kılınmış şehir” başlıklı yazısından)
http://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhanozcan/mubarek-kilinmis-sehir-2041500
No Comments