“Kimin irfânı yok vicdânı yoktur”
Yazıcıoğlu Mehmed’in MUHAMMEDİYE isimli eserinin (Hazırlayan: Prof. Dr. Âmil Çelebioğlu(1934-1990), Dergâh Yayınları 1. Baskı: Kasım 2018) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı. İlk alıntı da yazının başlığını teşkil ediyor. (s. 157)
“Öyleyse bu fani diyara göz niçin doymaz? Bekasız mala, mülke, güzelliğe, gençliğe güvenip aldanmaya, doğruluktan ayrılmaya, gurura düşmeye değmez; helâl haram demeden ne bulursan yemeye gelmez. Değil mi ki bir gün felek âlem kadehine de bize de ölüm şarabını sunacaktır. O zaman bu dünyaya, bu çürük sevdaya bağlanmak, doğruluktan ayrılmak akıl kârı olmaz; Hakk’ın âyetlerine yapışmayan felâh bulmaz.
“Ukba ehline dünya haram olduğu gibi dünya ehline de ukba haramdır. Hak ehline, Hak âşıkına her ikisi de haramdır. O cennetten, cehennemden de geçmiş, celâl ve cemal şaraplarıyla mest olmuş, sadece vuslat muradıyla ‘Bana seni gerek seni‘ deryasına dalmıştır.”
“Kim Resûlullâh nice sultân imiş / Tenlere can canlara cânân imiş”
“Suâl olınursa ki irfân nedir? Cevâb budur ki zât-ı Hakk’a vusûldan sonra zât u sıfat ve ef’âlin hakâikına müteallik olan ilimdir”
“Muhammed feyz-i hikmettir çün oldur âyet-i kübrâ / Muhammed mahz-ı rahmettir çün oldur gâyet-i büşrâ”
No Comments