Bazı tasavvuf ıstılahları (terimleri)
Seyyid Şerîf Cürcânî‘nin (h.740/m.1340- 816/1413) “Ta’rîfât / Tasavvuf Istılahları” adlı, Abdülaziz Mecdi Tolun‘un tercümesi ve Abdulrahman Acer‘in tercüme ve notlarla yayına hazırlaması sonucu Litera Yayıncılık’tan (İstanbul-2014) çıkan ünlü eserinden yer yer yapacağım bazı alıntılamalardan oluşacak bu yazı. Tabii ki bu yazının başlığından da anlaşılacağı gibi bazı tasavvuf terimlerini bu ünlü müellifin, değerli mütercimin ve eseri yayına hazırlayan kişi ile Litera Yayıncılık’ın titiz çabalarının sonucu olarak sunmak bu yazıyı hazırlarken bana zevk ve güven hissi veriyor.
Ahad : Sıfatlar, isimler ve nisbetlerle kesretin (çokluğun) ortadan kalkması itibariyle Zât’ın isminden ibarettir.
Âlem : Kendisiyle bir şeyin bilindiği şey. Istılahta ise, Allah’tan gayrı her şey.
Amâ : Ahadiyet mertebesi.
A’yân-ı-Sâbite : Mümkün varlıkların Hak Teâlâ’nın ilmindeki hakikatleri.
Ayn-ı Sâbite : Hâriçte var olmayan, ancak ilâhî ilimde var kabul edilen.
Basîret : Kudsî nurla aydınlanmış kalbin şeylerin hakikat ve bâtınlarını görmesi.
Celâl : Allâh’ın kahır ve gazabla alâkalı sıfatlarının genel ismi.
Cemâl: Allâh’ın lütuf ve Rıza ile ilgili sıfatlarının genel ismi.
Ehl-i Zevk : Tecellîlerin hükmü ruh ve kalbinin makâmından nefs ve onun kuvvetleri makâmına inen kimse.
Hakikat-i Muhammediyye : İlk taayyün (belirme/zuhur) ile berâber Zât’tan ibâret olan.
İlm-i İlâhî : Var olmak için maddeye ihtiyacı olmayan mevcutların hallerine dair ilim.
Ahadiyet mertebesi : Varlık hakikati, kendisiyle berâber başka hiçbir şeyin olmaması şartıyla itibâr olunursa bu adı alır. O mertebede isimlerin ve sıfatların hepsi müstehlektir (tüketilmiş), ayrılması ve bağımsız varlığı mümkün olmayacak bir şekilde mevcuttur.
Ubûdiyyet : Ahde vefâ, hudûdu muhafaza, vâr olana rızâ, yok olana sabır.
Vâcibu’l-Vücûd : Varlığı zâtından olup varlıkta başka hiçbir şeye muhtaç olmayan.
No Comments