” Şair yarasının derinliğini işaret ettiği nispette şairdir.”
İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portali İsmet Özel Köşesi’nde “Yazdıklarımın Soluklanma Vakti” üst-başlığı altında “Müşteri Hiçbir Zaman Velinimetim Olmadı” başlığıyla çıkan yazısının (http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?Id=91&KatId=5) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalardan (ilki başlığı oluşturuyor) ibaret olacak bu yazı. Niyetim hem bu değerli yazıdan alıntılar sunmak hem de sıcağı sıcağına çıktığından haberdar etmek ilgi duyanları.
“(…) İnsanlar sızlayan yaraları sebebiyle yaralıya yakınlık duydular. (…)
Başka hiçbir meslek mensubu değil, sadece şairler kendilerini acı çekişin telâffuzuyla meşgul eder. (…) Halkın davası ve halkın zevki arasında bir mesafe olmadığını Metin Eloğlu fark etti. (…)
(…) Bir çeşit intibaksızlık şiiriydi. (…) Şiir esas alınarak Doğu ve Batı arasındaki farkı sezmek mümkündü. Bu imkânı kullanmağa heves eden bir tek olsun şair var mıydı? Hayır, yoktu. (…)
(…) O günlerde olmaması gereken şeyler oluyordu ve halen oluyor. (…)
İkinci Yeni şiir akımına bir hususta kendi payıma minnet duyarım. O da halkın alkışını alma sevdasına düşmenin edebiyat haysiyeti adına utanç verici bir şey olduğunu öne çıkarmalarıdır. Bunu bir zamanlar kınayıcı bir dille ifade ettiğimi hatırdan çıkarmadan beyan ediyorum. Şiire emek veren herkesin bu dünyada başını dik tutmanın çok sayıda okuyucusu olmakla bir bağı olmadığına akıl erdirmesi zorunludur. Kemal Özer İkinci Yeni’nin mağmum tarzını terk edip sosyal içerikli şiirler yazma macerasına sıvanınca okuyucusu artan bir hale geldiyse (ki böyle bir şey vuku bulmadı) bu çokluğu sağlayanlara dudak bükmek hakkımı elimde tutuyorum. Şiir bir yere geldiyse onu oraya şairler getirmiştir. Yeniliğe ancak şairlerin tasdik ettiği yenilik olmasıyla yenilik deriz; ama o yenilik üzerinde bir anıt yükselten çıkmadıysa vay o yeniliğin haline! “
No Comments