“Dayanağı ahlâki bir yücelik olan gurur ve vakar insanı yükseltir.”
İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portali İsmet Özel Köşesi’nde “ALIN TERİ GÖZ NURU” üst-başlığı altında “SANATA YATKINLIK, İŞKENCEYE YATKINLIK” başlığı ile çıkan 12 Şevval 1443 (13 Mayıs 2022) tarihli yazısının (http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?Id=122&KatId=7) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar (bunlardan ilki altıncı paragraftan bir cümle olarak başlığı teşkil ediyor) oluşturacak bu yazıyı.
“(…) Biz Müslümanlar gerçekleştirdiğimiz şeye fetih diyoruz. Yani biz şehri İslâm’a açtık. Bunun en dikkate değer görünüşü her yükseltiye bir cami dikmemizdir. Kişi fetihten sonra şehre ister karadan veya isterse denizden yaklaşsın ilk gördüğü şey kubbe ve minaredir. İşin İslâm’a bakan yönü bu ve lâkin geri kalanını Rönesans’a bakan yönüyle Fatih II. Mehmed tamamladı. Katolik kilisesi tarafından aforoz edilmiş Ortodokslar fetih sebebiyle devletin kabul ettiği ikinci din haline geldi. (…)
(…) İstanbul’un fethi arifesinde Macarlara top döktürdüğümüz doğrudur; ama Batı Medeniyetiyle olan münasebetlerimizi andığım doğrultuda düzenlememiz nasıl o günlerde imkânsız idiyse bugün de imkânsızdır. (…)
Sonunda olacak oldu ve kapitalizm hepimizi, dünyanın bütününü esir etti.
(…) Kes yapıştır yoluyla sanayileştiklerini zannedenler gülünçlüklerini fark edemeyecek derekede gülünçtür. İslâm’ın dünyada saygınlık kazanmasının Müslümanların rüçhan bilinmeleri üzerinden sağlandığını hatırlamak lâzım. (…) Üstünlüğü reddedilemez şekle sokmak Müslümanların omuzlarına yüklenmiştir. Bunu işkenceye yatkınlığımızla değil, sanata verdiğimiz değerle izhar edebiliriz.
Niçin sanat eserleriyle bir dereceye talip olmak gerekiyor? Niçin bilim alanındaki keşifler üstünlüğe delil olmaz? Felsefede mesafe kat etmenin üstünlük sağlayamaması niçindir? Çünkü sanat dışında insan başarılarının insanlığın tamamı olarak bizi nereye sürükleyeceği kesin değildir. (…)
Dünya insana musahhar kılınmıştır. Yani dünya insana itaat edecek hususiyette yaratılmıştır. İnsanın mesuliyet altında bulunmasının sebebi budur. (…) (Başlığı oluşturan cümle buradan alıntılandı)
Türklerin vatan sahibi olmaları yaşadıkları toprakları insan varlığının tanışabileceği en yüksek değerlerle tanıştırmaları sebebiyledir. Bu tanışıklık Sünniliği yegâne hayat yolu tanıyan Türk düzeni fikrine meyletmeyip dünya şartlarını işine geldiği gibi yorumlayan Osmanlı düzenini nimet bilmek zedeledi. (…)
Modernlik insanı küçültme ve alelâdeleştirme izleğidir. (…)
Kâinatın dev yapısı içinde insan dış kapının mandalıydı sadece. (…)
Freud bilinçaltı kavramını öyle yorumladı ki insanın tutulacak yeri kalmadı. (…) Güçlü olandan başka haklının bilinmediği iletişim ortamında geriye güçlü olan haklı değildir nutku atmaktan kolay hiçbir şey kalmamıştı. ”
No Comments