Merhûm Mevlâna İdris’in (1966-2022) “İyi Geceler Bayım” isimli, 1984-1988 yılları arasında yazdığı şiirlerini kapsayan kitabından(Başka Kafa Yayınları) beş şiir
Aşk ve Ayet Tanrıdan yüzümüze düşen ışıkla yürüyoruz / Hayat bize inanıyor çünkü akşam / Aşk ve ayetler olarak / bir kuş duruyor bir gökyüzü uçuyor kadar / Geçerken her parçamızdaki o beyaz harften / Önce denizin / Sonra perdelerin anlamını bilmeyen omuzlarımıza / Dokunuyor / Solgun imzalar şehrine girmeyen bahar (s. 37)
Toprak Yanlış Yapmaz Allah uzak değildir / Zaman hızlı geçer yalnızca / Unutulanlar vardır / Dünya biterken telaşla hastanelere uğrayıp / Hayata açılmayan bir sokağın adresini sorarlar / Işıksız ve şarkısız bir yürüyüş başlar sonra / Ateş söner ikinci zaman iner yüzlere / Kalpler suçlanamaz / Yoktur kendi kalbini yaratan kimse / Güzel bir soru olarak geçerken dünyadan / Allah’ın anlamıyla gülümseyen bir bahçeye düştüm / Sabahla dokunmuş pelerinini attı omuzlarıma / Uçurumlar dalgınlaşıp çiçeğe dönüşürken / Buldum cevabımı esrarım kalmadı (s. 38-39)
Denizin Sokağı Yok Kaderim sararıyor gökler sararıyor hafifliyor uykular / Dalgınım bu akşam unutmuşum yolları içim dışım sonbahar / Denizin sokağı yok aşka açık yüzümle hırkamın içindeyim / Vakti sordum rüzgârdan cevap bir kelebekti n’olur sen ol tedbirim (s. 44)
Tarih Bitti Sana bakmak toprağa bakmak kadar güzeldi / Sert şarkılar vardı yanaklarında / Sabahın sisini dalgın atlara yükledim / Senin şehrine vardım saçlarını aradım boşuna / Sen yoktun bir şey yoktu / bütün dillerde yalan söyledim sana inanmak için / Sen gittin tarih bitti milat neyi açıklayabilir / Sana bakmak toprağa bakmak kadar güzeldi (s. 52)
Çok Menekşe Ömrümüz çok kısa biliyorsun / Aramızdan ne kadar çok menekşe geçerse o kadar iyi / Ellerini çektin ve karanlığımız başladı / Biraz ışık için / Geçmiş yanılgıları ve telefonları yaksam / Bir karınca bir akşama girerken / Hiçbir ülkede gölgesi olmayan ağacın / Topraktan önce göğsüme dolan sırrını / Herkes kendi üzerine yıkılacak duvarını ararken / Ateşten bir emanet olarak sana bıraksam / Ömrümüz çok kısa biliyorsun / Belki de geldi sıram (s. 64)
No Comments