Türkiye’nin güncel durumuna ve siyasete, önümüzdeki seçime dair izlenimler
14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak seçime oldukça az bir süre kala siyasî partilerce teşkil edilmiş ittifaklar adına yapılan konuşmalardan ciddîyet izlenimi verenler olduğu gibi gayri ciddî, dahası komik durumlar yansıtan konuşmalara, beyanlara da tanık olunuyor. Elbette seçimde oy verecek vatandaşlar bu genelleştirerek belirttiğim iki durumu / tavrı temsil eden tarafları gözlemleyerek kararlarını verecekler ve seçimlerini / tercihlerini yapacaklardır.
Dilerim, bu önemli olan, ülkemiz ve milletimiz için tarihî ve geleceğimizi belirleyici seçimin vatandaşlarımızca öneminin idrâki ve şuuru ile oy kullanılır ve önümüzdeki yılların ülkemizin hayrına değerlendirilmesi, atılımların sürmesi kesintisiz olarak devam eder.
Artık Uluslararası ilişkilere ve dost-düşman ayırımına gerçekçi ve önemseyici bir ciddiyetle yaklaşmamız zorunlu hâle geldi. Sözgelimi ABD bizim dostumuz bir devlet midir, yoksa bize düşman mıdır? Vaktiyle ‘Gezi’ kalkışması, ‘Kanlı Pazar’, ’15 Temmuz’ ve diğer bazı olaylar tamamen dıştan, olması, gerçekleşmesi istenen Türkiye aleyhine planlanmasında ve oluşumunda rolü bulunan yabancı bazı ülkelerin (ABD gibi) arkasında bulundukları eylemler midir, yoksa safça bir bakışla dâhilî , dış-güdümsüz hareketler midir? Güncel olarak da sözgelimi ABD, önümüzdeki seçimde Cumhur İttifakı’nın mı başarılı olmasını, yoksa Millet ittifakı’nın mı başarılı olmasını istemektedir? Oldukça açık biçimde Cumhur İttifakı’na ABD’nin tavrı olumsuzdur; belirtileri apaçıktır. İyi ki de öyledir. Dostu-düşmanı artık ayırmalıyız; bunca alâmet varken… Bilindiği ve inkâr edilemeyeceği gibi ülkemiz bilim ve teknolojide önemli atılımlar sürecindedir ve çağdaş dünyada da Türkiye’nin bu hamleleri merakla ve/veya hayretle / şaşkınlıkla izlenmektedir. Şuurlu, dikkatli, uyanık olunması zorunludur. Dışa bağımlılıktan kurtulma şuur ve iradesi artık yaygınlaşmalı ve güçlenmelidir.Millet olarak, devlet olarak, bu milletin, bu devletin fertleri ve vatandaşları olarak şuurlu,uyanık, kendine güvenen, kim dost kim düşman bunun ayrımını yapabilme kabiliyet ve iradesini yansıtmak zorundayız.
Türkiye enerjide dışa bağımlı olmaktan çıkma arefesindedir. Akkuyu için tarihî günden söz ediliyor mesela şu günlerde. Akkuyu ile Türkiye’nin yeni bir döneme girdiği gündemde.
Ne ki, siyasette bu ve diğer hamleler muhalefetce takdir edilmediği gibi, farkındalık bile yansıtılmamaktadır. Akkuyu’nun nükleer enerji statüsüne kavuşması ortak bir kıvanç olmalı değil mi?
No Comments