İsmet Özel’in bazı yazılarından sözler
İsmet Özel’in “Türküm Doğruyum İntikamım Ülkemdir” kitabından (TİYO, Aralık 2019 I.Baskı) yer yer yapacağım alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı.
“Varlık gösterebilmişsek çocukluğumuza rağmen, ihtiyarlığımıza rağmen gösterebilmişizdir.”
“40 yaşıma kadar yazdığım şiirlerin ilki “Kış”. Dokuz yaşımda kıştan ancak bu kadarını anlardım.”
“Yeni bir kış 75 yaşımda iken yine başımda.” (s.8’den)
“Sözüm varsa dünya hayatı uğruna kendini yıpratmak şöyle dursun dünya hayatını babasının malı zannedenleredir.”
“Karl Marx senin biyologide yaptığını ben sosyal bilimlerde yapacağım iddiasıyla Charles Darwin’e bir mektup döşendi. Şöhret gülünçlükle tamamlanmadığı zaman meşhur adam ortaya çıkmaz.”
“Her nedense zorluğun zor adama yakıştığına inanırız.” (s.9’dan)
“Adnan Menderes’e aleyhinde bir askerî darbeye maruz bırakılacağı haberi ulaştığında söylenenlere kulak asmadı. Onun gönlüne İstiklâl Marşımızın ithaf edildiği kahraman ordumuzun müstemleke ordusu olmadığı kanaati su serpiyordu.”
“Hay huya hayretle bakmağı çocukluğumun en esaslı tecrübesi saymalıyım. Çocukken dünyanın hay huyuna hayranlıkla bakardım. Çocukluğu terk eder etmez beni başka herhangi bir alanda değil sanat alanında bir geleceğin beklediğine inandım.” (s.10’dan)
“Şiir dünya hayatını küçümsemeyi öğretmediği zaman sanat olmaktan çıkar.” (s.12)
“Türk milletinin kendi millî varlığı dışında kimseden kurtarıcılık umarak bugüne gelmediğinin bilinci sağ ve salim tuttu beni. Bundan sonrası farklı olmayacak.” (s.13)
“Tuhaflık şurada ki, bana Türkçe yazma imkânı bahşeden Latin harfleri düzeneğinden başkası olmadı. Bu yaştan, bunca tecrübeden sonra ne yapacağım ben şimdi? (…) Çok istediğim, yaşım ve statüm buna elverdiği halde Muhammet ümmeti ile bir tanışıklık kurabildim mi? Yıllar geçti ve benim anlam veremediğim bir tarzda geçti. Şimdi tanışıklığına her şeyimi fedaya hazır olduğum zevatın tuzağından salim kalmağı kâr beller durumdayım.
“Şiirin gücü intibaksızlıktan, yerini bulamamışlıktan, yerinden edilmişlikten gelir.” (s.73)
“Manzum ve mensur bütün yazdıklarımla ben öç alma gayesi gütmekteyim. Türklüğü ifsada uğratan İbranî-Hıristiyan, Grek-o-Romen kültürün ajanlarıdır. Elime kalemi aldığım günden beri ne yazdıysam, bunu o ajanlardan bütün hayatım boyunca gördüğüm zararın intikamını almağa ahdettiğim için yaptım. Dolayısıyla düşen bir şey varsa, bizi Allah’ın müntekim vasfına ulaştıracak olan anahtardır, insan değil. (…)” (s.141)
“Diyâr-ı Rûm kimi acizlerin yurdu olmaktan alnı açık, başı dik galiplerin vatanı olmağa inkılâp ettiyse bu değişmeye Allah kelâmı denilince neyin kastedildiğini bilen insanlar sebep oldu. ” (s.154)
“Hayatımın değerini Dünya Sistemi’nin vizesine talip olmayışımla edindim. (s.257-258)
“(…), Celaleyn tefsirini yanından ayırmayan Mehmet Akif İstiklâl Marşımızın şairi olmaktan da öte büyük çığır açmağa dönük büyük şairdir. Özlemle andığım bu çığır bir türlü açılmamıştır.” (s.259)
“Ben şair olmaklığım hasebiyle edindiğim söz söyleme hakkımı Türk milletinin aslını faş eden değerlerden aldığım iddiası gütmekteyim. (…)” (s.260)
“Türklerden başkası değildir Haçlı Seferleri’nin sonuçsuz kalması vakıasını insan şerefinin nişanesi şekline sokan.” (s.261)
“İnsan ne kadar yükselebilirse cennete o kadar yaklaşır. Bununla beraber insan tövbe etmedikçe yükselemez. Çevrenize bakın hiç tövbe etmemiş insanın hiç yontulmamış kütüğü temsil edişine her gün şahit olursunuz.” (s.270)
“Hayatı hayat kılan hayatın maksatlı oluşudur.” (s.278)
“Ülkemize Diyâr-ı Rûm’un Dârü’l-İslâm haline gelişiyle ülkemiz dedik.” (s.281)
“Dünya hayatı dedikleri şey içinde paçayı letafette ısrar ederek sıyırdığımı bilirim.” (s.381)
No Comments