“Allah tahammül edenlerle değil, sabredenlerle beraberdir.”
“(…) Döndükçe baş döndüren modernlik çemberi git gide itikada musallat olur.
İtikadımız tasallut altına alındığı için Müslüman bile olsak dünyaya küfrün baskınlığı muvacehesinde bakma tehlikesi hepimizin başı üzerinde dolanır. (…)
Algımız kâfirlerle bir türlü, bir kez de olsa el sıkışmağı hepimize mubah gösterecektir. (…)
Türkler tarih sahnesine atları ve oklarıyla çıktı. Ne var ki, Türkler daha en başında Kur’an menşeli yüksek lisanlarından ve menşei sebebiyle başka kavimlerin erişemeyeceği evsafa bürünmüş şiirlerinden destek almış bir kavim olmasalardı ne atları koşabilir, ne de okları uçabilirdi. (…) 27 Mayıs 1960 sabahından bu güne böcekler misillü yaşıyoruz. (…) Neye, nelere ne ve neler uğruna katlandığımızın ölçüsünü kaybettik. (…)
Allah tahammül edenlerle değil, sabredenlerle beraberdir. Modernlik sabır göstermenin, bu demek ki Allah’la birlikte olmanın tenkidini meta haline getirdi. Allah’la birlikte olmayıp ne ile birlikte olacağız? (…) Sabrı değil de tahammülü esas aldıysak piyasa ekonomisiyle kapitalizmi birbirinden farklı iki şey sayacağız. (…) Hâsılı, felsefeyi önümüze öğrenilecek bir şeymiş gibi değil, tesirini yok etmeği amaçladığımız bir şeymiş gibi alacağız.” (İsmet Özel, İstiklâl Marşı Derneği İnternet Sitesi, “Başını Örten Kızlar Felsefe Bilmelidir” serlevhası altında çıkan “Sabrın ve Tahammülün Neresinden Sınıf Bilinci Doğuyor? (V)” başlıklı yazısından)
http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/Yazi.aspx?YID=1445&KID=63
No Comments