El-Bâtın(numen) ve Ez-Zâhir (fenomen)

 

“Vücûd yani Varlık O’nundur, O’ndandır ve belki de O’dur. Âlem ve biz, O var olduğu için varız, bizim varlığımız O’nun varlığıdır. Biz yoktuk O vardı, sonra o varlığından bir nebze bize de verdi ve biz de O’nunla var olduk. Bize verdiği o emanet varlığı geri alacak olsa biz var olmayız, aslımız neyse ona döneriz.

O bir başına kendi zâtında müstağrak bir halde bulunuyorken kendindeki güzellikleri paylaşmak ve böylece paylaştığının üzerinde o kendine ait güzellikleri yine kendisi temâşa etmek ve o paylaştığının kendisini tanımasından, övmesinden hoşnut olmak isteyince bu ilâhî murâda ayna olabilecek istidattaki o ilk mahlûk (sav) işte bu arzu dalgalarının kabarmasıyla, taşmasıyla neş’et etmiş oldu. Böylece Ahad olan Ahmed oldu, Vâhid oldu. Küntü kenz’den (Ben Gizli bir Hazine idim) Levlâke levlâk (Sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım) oluştu. Böylece o Gizli Hazine’nin açılması, zuhûru başlamış oldu. Ancak bu iki mertebede yine ulûhiyyet dâiresi içerisinde bulunduklarından, daha O’nun sıfatları, isimleri birbirinden ayrılmamıştı. Zât, sıfatlar ve isimler hepsi birdi. İşte bu ilk ikinin büyük aşkından o sıfatlar ve isimlerin birbirinden ayrılmaları doğmuş oldu. Vahdet kesrete dönüştü. Ve bu mertebede taayyün eden her bir sıfat ve isim hâriçteki şeylerin her birinin hakîkati oldu. Bu hakîkatlerden her biri bir alta inerek basit cevherler olarak görünür oldular. El- Bâtın (numen) işte böylece artık ez-Zâhir (fenomen) oldu.

İşte insanoğlunun bu en temel sorularına bir cevap da Müslüman muhakkiklerden Şeyhu’l-ekber ünvanıyla meşhur Muhyiddîn İbn Arabî’den böyle gelecektir. Onun kendine has diyebileceğimiz ve bir başka müellifte göremediğimiz bu kabil açıklamalarından dolayı da kendisinin bu konuda orijinal bir müellif olduğunu söyleyebiliyoruz. Çalışmamızın ilerleyen sayfalarında işte bu müellifin hem hayatını ve eserlerini inceleyeceğiz ve hem de konumuzla ilgili görüşlerini bulup çıkarmağa çalışacağız. ( Mahmud Erol Kılıç’ın “İbn Arabî Düşüncesine Giriş Şeyh-i Ekber ” isimli SUFİ KİTAP (1.Baskı: Kasım 2009 ) yayını olarak Mahmud Erol Kılıç beyefendinin doktora tezinin kitaplaşmış hâlinin GİRİŞ bölümünün yarısı kadarını alıntılamamdan oluşuyor bu yazı.


No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked