İsmet Özel’in en yeni yazısı bana yazılarının en düşündürücü bulduğum özelliğini ifşa etti
İsmet Özel’in yazılarını okurken cümleleri bana hep şunu düşündürüyordu, özellikle de son yıllardaki yazılarını okurken: cümle kurma yeteneğini. Cümleleriydi yazılarını değerli kılan. Cümle kurmayı önemsiyordu.
İşte bu Cuma gecesi İstiklâl Marşı Derneği internet sitesi İsmet Özel Köşesi’nde ALIN TERİ GÖZ NURU üst-başlığı altında başlayan yeni yazı dizisinin “Alın Teri, Göz Nuru” başlıklı ilk yazısının şu cümleleri:
“(…) Hem çileğin, hem de armudun aynı nebatî familyaya mensup olduğunu, gülgillerden geldiğini dile getirirsek, tahsil görmüş insanların bile yüzümüze tuhaf bir bakış fırlattığı gerçeğine çarparız. Çarpar mıyız? Ben çarparız yazdım çünkü zihnimi böylelikle güzel bir cümle kurmuş olabileceğim ihtimali işgal etti. Ne yapıyorum ben? Vakıa ne gayeyle olursa olsun benim bir cümle kurduğumdur.” (Ben koyu yazdım. a.a.)
Yazının daha ilerisinden şu cümleler :
“Harap bir yürekten dökülenleri okuyorsunuz. (…) Hayır, düş kırıklığının yaratıcı çabaya katkılarına ne kadar inansam da, edebiyat benim için başından beri ihtimam gösterilmesi gereken bir şeydi. Gösterdim de. (…) Ben kâğıt üzerinde bıraktığım her iz tarafından biçimlendim. Aldığım biçimin bana bir öz temin ettiğini inkâra da kimsenin gücü yetmedi. (…) “
No Comments