Gündemdeki konuya dair Ali Bayramoğlu’nun yazısından…
“(…) Hanefi Avcı dün bir Tv kanalında mealen şunları söylüyordu: “Yaşanan sadece bir askeri kalkışma değildi.
Askeri, sivil tüm kanatlarıyla Gülen cemaatinin hazırladığı ve uygulamaya koyduğu bir darbe girişimiydi, bu girişim devletin tüm kilit noktalarını nasıl kontrol ettiklerini gösteriyor.”
(…) Kısa bir süre önce kabul edilen FETÖ iddianamesinde şu satırlar yer alıyor:
“Gülen ve cemaati, 1971 yılından itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde örgütlenmeye çalışmaktadır. (…) Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki FETÖ yapılanması endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Bu yapıyı kuranlardan tanık Kemalettin Özdemir, TSK’nın içinde en az yüzde 60 ile yüzde 80 arası FETÖ mensubu olduğunu anlatmıştır…”
Sanırım artık, 15 Temmuz gecesi ne yaşadığımızın, niye yaşadığımızın tartışılacak tarafı yoktur. Eğer varsa, darbeye karışan, katılan cemaat dışı unsurlar bu ana resmi değiştirmez.
Herkesin bu yapının demokrasi ve hukuk devletinin önündeki en büyük tehlike olduğunu görmesinin vakti gelmiştir. (…)
Cemaat üyesi olan ya da olduğuna dair ciddi şüpheler bulunan devlet memurlarının idari işlemlerle pasif noktalara çekilmesi, açığa alınması, memuriyetten uzaklaştırılması mevcut koşullarda kaçınılmazdır. Bununla ilgili yapılacak kanuni düzenlemeler de doğaldır.
(…) Suç olan, cemaatin suç organizasyonunda, yönetiminde ve yasa dışı eylemlerinde yer almak olmalıdır. (…)”
(alıntıların ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)
No Comments