Süleyman Seyfi Öğün’ün “Vakit o vakit değil…” başlıklı yazısından…
“(…) Dergilerinin adı ‘Sızıntı’ydı. Çürük yapılara sızdılar. İşi ‘Zaman’a bıraktılar. Nihayet ‘Aksiyon’a geçtiler. Tabiî ki büyük ölçüde temizlenecekler. Son elli senelik bütün ‘yatırımları’nı kaybedecek; tamâmen yok olmasalar bile bir yerlerde ‘kireçlenip’ kalacaklar. Düze çıktıktan sonra yapılacaklar elbette konuşulacak ve tartışılacak. Ama vakit o vakit değil. Vakit, artık bütün dünyâda karşılıklarının ne olduğu tartışmalı hâle gelmiş siyasal teolojilerin ezberleriyle boşa geçirilmeyecek kadar kıymetli. Eğer sağlam bir demokrasi, bireysel hak ve özgürlükler târihsel amacımız ise, bunun yolu sağlam bir kurumsal kültürün inşâsından geçer. Hâlbuki Tükiye’de bunun tam tersi oluyor. Kurumsal çürümüşlüğün târihi ile siyâsal teolojilerin normları tuhaf bir seyir izliyor. (…)
Olağanüstü hâl kararının alınmasına dönük ‘sızlanmalar’ da dile gelen söylem işte bu realiteyi ‘bilinçli’, ‘bilinçsiz’ ıskalıyor. Siyâsal skolastik ezberler devreye giriyor, ‘Canım biz de darbeye karşıyız; ama özgürlüklerimiz ne olacak?’ gibisinden şikâyetler başlıyor. İlerleyen zamanlarda bunun dozu artacaktır. Şimdi, böyle yazıp çizen, artık pek çoğu eski dostlarımız olanlara söyleyelim: Lütfen ezberlerinizden bir lâhza olsun çıkın. Bu kritik dönemde biraz da, küçümsemeyi âdet hâline getirdiğiniz, arkaik bulduğunuz ‘adâlet’ kavramını bir hatırlayın. Elyevm en fazla ihtiyacımız olan değer bu. Merak buyurmayın; eğer bir ‘cadı avı’ndan korkuyorsanız , bunu da geriletecek olan değer yine, bu topraklarda kadim köklere sâhip ve derin katmanlar hâlinde varolan adâlettir. (…) Ne kadar adâletsiz düşündüğünüzü şu bâsit soruyu sorarak bir sağlamaya kavuşturabilirsiniz: ‘Gezi’de ağaçlara gösterdiğimiz hassasiyetin hiç değilse bir miktârını tanklar altında ezilen insanlar için gösteriyor muyuz?’ (…)
(…)
Sürecin dış bağlantıları gözden ırak edilmemelidir. Gezi’de ilk belirtisini verdi. Ama esas kırılma 17 Aralık ve sonrasıdır. Bu kirli yapı, çok daha derinlerde küresel hegemonik güçlerin bir maşası olarak faaliyet gösterdi. Bu bağlantı asla atlanmamalıdır. Ya Türkiye siyâsetlerini revize edecekler; ya da Türkiye bâzı siyasetlerini revize edecektir. Görünen o ki, ortası yok…”
(alıntıların ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)
No Comments